Fransa'nın Limoges bölgesi, porselen ile bilinir. Çünkü dünyanın en iyi porseleni burada yapılır. Doğru mu? Sahiden en kaliteli porselenin yeri Limoges mudur? Aslında "en iyi" kavramı, bir algı yönetimi ürünüdür.
Marko Polo'nun Çin'den Batı'ya taşıdığı ipek, porselen ve çini gibi ürünlere "beyaz altın" denildiği dönemde Fransa, bu ürünü, doğal kaynağıyla birleştirmiş ve yerel kabiliyet haline getirmiş.
Endogen granit kayaların milyonlarca yılda ufalanıp kil haline gelmesi, hammaddesi toprak olan geleneksel sanatların, doğal ortamını oluşturur. Kütahya ise bu zenginliğiyle çini ve porselenin tarlası gibidir.
Peki Limoges dünyaca şöhret olurken Kütahya neden bunu başaramamıştır? Nedir Limoges ile Kütahya'nın farkı...
Fark, Limoges'un Fransa'da ve Kütahya'nın Türkiye'de olması değildir.
Fark, her ikisi de kil zengini kentlerin toprak kalitesinde de değildir.
Fark, onların bizden daha önce bu işe başlaması da değildir.
Kütahya ile Limoges arasındaki fark; zihin yapısındadır.
Kütahya'yı Limoges yapabilmek için ne paraya ne de porselen odaklı know how'a ihtiyaç vardır. İhtiyacımız, çini odağında Kütahya'yı zihnimizde yeniden oluşturmaktır.
Aslında Limoges'un yaptığı, tıpkı şarabı Fransızların tekelinden alan Kaliforniya'nın kümelenme stratejisidir.
Öncelikle zaten Kütahya'da var olan bütün potansiyelin "değer odaklı envanteri" çıkarılmalı. Ardından çini odaklı bu endüstrinin bütün aktörleri teker teker tanımlanmalı. Eksik olan aktörler (çini kredisi veren banka, çini akademisi, çini tarihçileri, porselen tasarımcısı, toprak kimyageri vs.) var edilmeli.
Ardından bu aktörlerin bir arada çalışacağı, konuşacağı, paylaşacağı ortak mekânlar, etkinlikler oluşturulmalı... Bu gerçekleştiğinde kent, kendi yolunu çini üzerinden çizecektir.
Bir kez harekete geçtikten sonra çini kümelenmesi, kendi kurumlarını zaten kuracağından, kentin liderlerine düşen, sosyal paydaşlarının önünü açmaktan ibaret kalacaktır. Mesela Fındık Tanıtım Grubu gibi çini tanıtım grubu sayesinde Limoges'un girdiği her eve Kütahya Çinisi adıyla girmek; pekala mümkün olabilir.
Fransızlar başardı, Kütahya neden başaramasın ki!..
Yeter ki kili; sır'layan zihnimiz, Kütahya Çinisi'ni dünya değeri haline getirebilsin...
İsin sırrı, zihnimizi sırlamakta...