Batum Havaalanı'nı Gürcüler ile ortak kullanıyoruz. Vizesiz ekonomiye dair; harika bir çözüm bu. İnşaatı biz yaptık, Gürcüler işletiyor. Hükümetimiz çoktan vizeyi, hatta pasaportu kaldırmış. Nüfus cüzdanı dahi yetiyor.
Buraya kadar her şeyi iyi gibi. Ama değil.. Gürcistan ile aramızda Sarp Kapısı var. Yeni Anadolu seyahatimizin Karadeniz etabına, 25 Nisan'da Batum'dan başladık. THY uçağıyla alana indik. Harika bir "hoş geldin" muamelesi... Gürcüler bizi şık bir salonda ağırlayıp, Havaş otobüslerine bindiriyor. Az ötedeki Sarp Kapısı' nda, Gürcülerin kontrol gişelerinden geçiyoruz. Bize gülümseyen Gürcülere el sallıyor ve kapının Türk gişelerine varıyoruz.
Ve azap başlıyor. Başbakan "dostum Gürcistan Cumhurbaşkanı Mikhail Saakaşvili ile pasaportu da kaldırdık" dese de... Oradaki Türk gümrükçülerin kafasında "yasaklar" hâlâ kalkmamış. Türkiye büyük ülke ancak sınır kapısındaki küçük kamyonet, arkasında yüzlerce insanı, dolu otobüsleri ve TIR'ları, keyfe keder bekletebiliyor. Birinin gelip pasaport filan sorduğu yok ama kapıdaki laubali memurlar, kişisel market alışverişleri üzerine; yarım saat konuşabiliyorlar. Fütursuzca kendi insanlarını bekleterek... Araştırdım, bunu herkese yaptıklarını öğrendim.
Şimdi ricam; her kime bağlıysa, lütfen Sarp "Sinir" Kapısı'nda Türk memurların kafasındaki Türklere uygulanan vizeyi de kaldırsınlar. Biz AB'nin eziyetinden şikâyet ederken kendi vizecilerimizin insanlara yaptığı zulüm, komik ve ilkel duruyor.