Kadim kentlerin tarihinde, genelde Roma'nın ve İskender'in izlerini görürüz. Anadolu odaklı coğrafyada ya İskender'in bizzat kurduğu 17 kentten birisiniz. Ya da Roma Sezarları'nın izini taşırsınız. Sezar'ın Anadolucası Kayser, bugünkü Kayseri'nin kurucusu kabul edilir.
İlk versiyonundan günümüze Kayseri'nin coğrafi konumu ve yerel kabiliyetleri ona "ticaret merkezi" bahtı sundu. Cumhuriyetin ilk yıllarında, bu tüccar ve girişimci kabiliyetleri, sanayileşmenin tohumlarını yeşertti. Sırasıyla Sümerbank, Tayyare, Anatamir fabrikaları ve Askeri Dikimevi kurulunca, ticaretin de yardımıyla kendi tasarruflarını üreten bir Kayserimiz oldu.
Rahmetli Sakıp Sabancı'dan; Hacı Ömer Bey'in Kayseri'den Adana'ya, oradan da İstanbul'a yürüyüş öyküsünü dinlemiştim. Türkiye'nin kentlere dair algı haritasında Kayseri'nin yeri de zaten; "girişimci, zeki tüccar" tablosudur.
Ancak zeki tüccar ve girişimci zengini Kayseri bugün, küresel dinamiklerin de etkisiyle, yeni bir versiyona yükselme sürecinden geçiyor. Düne kadar ticari zekâsıyla yürüyen girişimci bugün "küresel akıl" sürümünün kabiliyetiyle, kendine; gelecek rotası çizmeye başladı.
Sanayi Odası Başkanı Mustafa Boydak ile, benim Kayseri 2.0 dediğim yeni yaklaşımın dayandığı dinamikleri konuşuyoruz.
"Bizler yönümüzü, katma değerli sanayilere çevirdik" diyor Mustafa Boydak ve ekliyor; "kârlılık odağındayız artık."
Organizatör kent vizyonu da zaten böylesi bir bakışın artında bulunması gereken strateji... Anadolu'da bir söz vardır; "kârsızlık, arsızlıktır" diye... Kayseri, katma değerin önemini diğer pek çok kentten daha erken kavramasını, ticari zekâsı, küresel aklı kadar, işe pek çoğumuzdan önce başlamasına borçlu.
Kayseri 2.0'ın 5 yıl sonraki halini soruyorum Mustafa Boydak'a... Zihninde canlanan kenti aktarırken seçtiği kelimeler; "markalaşma, hacmi küçük değeri büyük emtia üretimi, mobilyada, fiber optikte bölgesel güç, sosyal yardımlaşma" gibi modern dünyanın lügatçesinden seçilmiş...
Bunun anlamı; Kayseri versiyon 2.0 örneğinden yola çıkarak, yenilenen Anadolu'da "küresel düşünen, yöresel davranan ve töresel yaşayan" yeni bir girişimci neslinin artık ete kemiğe büründüğüdür.