Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Sizin için de bir yardım vardır!

Kriz sonrasında "yeni yıldızlar" ile "sönen yıldızlar" ayırımını, görünen o ki "dönüşüm" ve "bilgi açığı" belirleyecek.
Küresel krizin 13 ayı geride kaldığı şu günlerde, ortalık; "krizden çıkıyoruz" nidalarıyla inliyor.
Dikkat ediyorum, kriz bitiyor diye alkış tutanlar, genelde "bir hiç bir katma değer üretmeden" işlerinin eskisi gibi "yoluna(!)" gireceğini sananlar.
Mesela yurt dışından ithal ettiği demiri iki kez büküp bir kez eğerek ürettiği "şey"i satan ihracatçı, artık dönmeyen çarkın sebebi olarak küresel krizi gösterdiğinden, bu "alkışa" diğerlerinden daha fazla muhtaç.
Zira düşük nitelikli malını hala birilerinin alabileceğini sanmakta ve kriz sonrasında da var olabileceğini "umut" edebilmektedir.
Umut; belki de "her şey"dir ama asla bir "yöntem" olamamaktadır.
Krizden çıkış sürecinin yöntemi ise "değişen şartlara uyum, dönüşen pazarlara intibak ve gelişen rekabete adaptasyon" olarak tanımlanabilir.
Kayıp yıllar olan 90'ların krizlerinde, enerjisi ve yöntemiyle ön plana çıkan ilimiz, Gaziantep idi. Sanayi Odasının efsanevi başkanı rahmetli Kâmil Şerbetçi, mucizeyi, "kendi küllerinden var olma" becerisine bağlardı. Herkes yerlerde sürünürken Gaziantep, 4'üncü organize sanayi bölgesini kuruyordu ve o dönemin "küresel çöküş" krizinde dahi ihracatını arttırabiliyordu.
Bugün kriz sonrasına hazırlık sürecinde yine benzer reflekslerin Gaziantep'ten geldiğini görüyoruz.
Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri Başkanı Abdülkadir Çıkmaz, küresel krizle savaşta "eğitim" boyutuna dikkat çekiyor. Çıkmaz'ın A.A muhabirine yaptığı açıklama ilginç; "(Sizin de Yararlanabileceğiniz Bir Yardım Vardır) sloganıyla bir eğitim projesi gerçekleştireceğiz. Proje kapsamında ilk olarak bir eğitim programı düzenledik."
Teşviklere rağmen, ekonomi paketlerine rağmen çareyi sürekli olarak IMF'den, hükümetten ve kendi dışındaki oluşumlardan bekleyenlerin aksine, Gaziantep'in "kendi iç enerjisini" devreye sokma girişimi, bana olağanüstü yaratıcı geliyor.
Tabloya bakıyoruz; Güneydoğu Anadolu İhracatçılar Birliği'nin 9 ayda gerçekleştirdiği ihracat; 2.8 milyar $. Bu küresel kriz dönemi rakamı, geçen yılın sadece yüzde 5 gerisinde. Oysa aynı dönemde Türkiye genelinde ihracattaki gerileme, yüzde 33 seviyesinde.
Gaziantep'in ihracatçısına yönelik bu defa denediği şu: Krizde olan Batı yerine, yeni pazarlara açılmak. Mesela Irak ve Suriye ile olan ticareti geliştirmek.
Kriz yüzünden ihracat yapamamış firmaları ihracata teşvik etmek, eğitim programları düzenlemek...
Eğitim programları ise firmaların dış piyasalara yönelmeleri açısından son derece önemi olan "devlet yardımları" üzerine. Amaç; bu yardımları belirlemek ve bunlardan olabildiğince fazla ve hızlı yararlanmak...
Son derece açık ve net bir amaç.
Yetmiyor; niteliksiz mal ve hizmet ihracatıyla bir yere varamayacağına "diğer kentlerden daha erken uyanan" Gaziantep, Ar-Ge ve benzeri alanlarda da eğitimler düzenliyor.
Mücadeleyi yalnızca büyükler üzerinden değil, KOBİ'ler aracılığıyla da sürdürmek, bu "yöntem"in bir diğer nitelikli boyutunu oluşturuyor. Çıkmaz, bölgedeki KOBİ'leri, yardımların varlığından haberdar etmek ve bunlardan yararlanma yönünde irade oluşturmaya çalıştıklarını söylüyor.
Bir yandan kriz sonrasının şartlarına uyum mücadelesi ve bunun gereği olan dönüşümleri yapmak.
Diğer yandan, başta yardım ve teşviklerden haberdar olma ve bunlardan yararlanma yönünde eğitimler düzenlemek....
Her kriz sonrasında ilk 100 sırası yarı yarıya değişen Fortune 500 listelerine yakından baktığımda, gidenlerin "konfor uzağı" ndakiler olduğunu görürsünüz.
Dünyanın en büyükleri dahi değişirken bizdeki "ilk 100"ün, kriz sonrasında da aynı kalacağını nasıl bekleyebiliriz?
Gidenler ile kalanlar arasındaki "ayırt" bana göre; kriz sonrasının oluşma sürecindeki "yeni dünyayı anlamak" ve buna "uyum becerisi" olacak.
İşte bu yüzden "dönüşüm" ve "bilgi açığı" daha da önem kazanıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA