Hizmetler sektörü salgın sürecinde büyük sıkıntılar çekti. Restoran, lokanta, kafeterya, pastane, spor salonu, otel gibi hizmet mekânları, insanların yüz yüze etkileştikleri yerler oldukları için kısıtlayıcı tedbirler ve kapanmalar en çok hizmetler sektörünü vurdu. İşler bıçak sırtı gibi kesilmişti. Sanayi kesimi ise salgının şokunu daha hızlı üzerinden atmıştı. Hatta aşılanmanın hızlanmasına bağlı olarak kısıtlayıcı tedbirlerin azaltılmasının akabinde 'intikam alışverişi-revenge shoping' güdüsüyle insanlar tüketim mallarına hücum etmişlerdi. Bu dönemde sanayi sektörü adeta ekonomik büyüme ve istihdamın lokomotifi olmuştu.
KAYIPLARI TELAFİ EDİYOR
Salgın öncesinde 'erken sanayisizleşme' sorunundan muzdarip Türkiye için sanayinin yeniden yükselişi yüzleri güldürdü. Salgının etkisinin iyice hafiflemesi ve kısıtlamaların oldukça gevşetilmesi hizmetler sektörünün önünü açtı. İnsanlar eski rutinlerine geri dönüyor. Bu da hizmetler sektörünün canlanmasını sağlıyor. MÜSİAD'ın açıkladığı Satınalma Müdürleri Endeksi (SAMEKS) verisi gibi öncü göstergeler, hizmetler sektörünün kayıplarını telafi etmeye başladığını ve hatta iktisadi aktivitenin seyri açısından sanayiyi geçtiğini gösteriyor.
Grafikten görüleceği üzere, hizmetler sektörü son üç aydır kesintisiz bir tırmanış yaşarken, sanayi sektörü pozitif tarafta kalmakla birlikte daha dalgalı bir seyir izlemeye başladı. SAMEKS'in sanayi alt endeksi mart ayında 1.8 puanlık azalışla 52.1 seviyesine gerilerken, hizmetler endeksi 1.8 puan artarak 54.8 seviyesine çıktı. Küresel tedarik zincirlerinde devam eden sorunlarının ara mallarına erişimi kısıtlaması ve pahalı hale getirmesi zaten sanayinin canını sıkıyordu. Bunun üzerine bir de Rusya-Ukrayna savaşı gelince üretim koşulları daha da zorlaştı. Jeopolitik gelişmelerin enerji başta olmak üzere emtia fiyatlarını yükseltmesi, sanayi sektörünün yükseliş trendine adeta çelme taktı.
SAVAŞ ETKİLEDİ
İSO tarafından açıklanan imalat sanayi PMI verisi mart ayında 1 puan düşüş yaşayarak 49.4'e geriledi. PMI böylece 10 aylık aranın ardından ilk kez iktisadi faaliyetteki canlılık için eşik değer kabul edilen 50'nin altında kalmış oldu. Endeksin detayları, girdi maliyetlerindeki artışın yanı sıra ihracat siparişlerinin yavaşlamasının imalat sanayini olumsuz etkilediğini söylüyor. PMI sonuçlarına dair tek sevindirici husus, şirketlerin istihdam iştahında kayda değer bir bozulma yaşanmaması.
Endekse konu olan 10 sektörden 7'sinde istihdam artışı kaydedilmiş. İç talep ve ihracat siparişlerinde yavaşlama gözlemlenmesine rağmen, istihdam artışının devam etmesinin farklı nedenleri olabilir.
İlk akla gelen husus, kısa vadeli işleri bozulmuş olsa da şirketlerin orta ve uzun vadede işlerin normalleşeceğine ve hatta Türkiye'nin belli fırsatlar yakalayabileceğine dair beklentileri istihdam artışını güçlü tutmuş olabilir. Kalifiye eleman bulmanın giderek zorlaştığı günümüzde hafif bir dalgalanmada yetişmiş çalışanlardan bazılarına yol vermek veya şirket için biçilmiş kaftan niteliğindeki adayları kafadan elemek şirketler için çok akıllıca bir hamle olmayabilir.
Rakamlar savaşın olumsuz etkilerini ilk olarak sanayi kesiminin yaşadığını gösteriyor. Enerji ve gıda fiyatlarındaki artışın yanı sıra turizmdeki belirsizliklerin önümüzdeki haftalardan itibaren hizmetler sektörünü olumsuz etkileme riski var.
Yine de tüm olumsuzluklara rağmen, Türkiye'de reel sektörün değişen koşullara kendini adapte etme ve yeni fırsatları değerlendirmedeki hünerlerini göz ardı etmeyelim. Tabi bir de işin diplomasi bacağı var. Türkiye'nin savaşın iki tarafını aynı masada tutan mekik diplomasisi, bir taraftan insanlık ve bölgesel barış için hayati bir katkıyken, bir taraftan da ekonominin yönünü pozitifte tutmak için oldukça değerli.