Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NURULLAH GÜR

Petrolde son büyük ralliye doğru

Pandemi şokuyla 20 dolara kadar gerileyen brent petrol, küresel ekonomide çarkların yeniden hızlanmasıyla yükseldi. 96 dolara kadar çıkan petrolde, üç haneli rakamlar için ateş körükleniyor

Petrol fiyatları yaklaşık iki yıl önce koronavirüs şoku ile sarsılmıştı. Üç ay gibi kısa bir süre içerisinde Brent petrolün varil fiyatı 65 dolar seviyesinden 20 doların altına gerilemişti. Hatta petrol depolayan tesisler arz fazlasından ötürü ağzına kadar dolunca, Amerikan Batı Teksas tipi ham petrol fiyatı akla ziyan biçimde negatif seviyeleri görmüştü.
Koronavirüsün yaydığı bu şok dalgası, küresel petrol piyasasının üzerinden silindir gibi geçti. Birçok küçük ve orta ölçekli enerji şirketi iflas etti, kaya petrolü üreticileri üretime ara verdi, petrol kuyuları kapasitesinin oldukça altında çalıştı, yeni yatırımlar iptal edildi, sektörde çalışan on binlerce insan işsiz kaldı. Yeşil dönüşüm sürecinin hızlanmasıyla birlikte ülkelerin yenilenebilir enerji yatırımlarında gaza bastığını da unutmayalım. Yeşil enerjiye artan ilgi, kömür ve petrol gibi fosil yakıtların üzerine karabasan gibi çöktü.
Petrol talebinin yaklaşık yüzde 20 gerilediği o dönemde, siyah altının artık eski günlerini göremeyeceği birçok analist tarafından dillendiriliyordu. Ancak, gelinen son noktada o iddialı tahminlerin tutmadığını görüyoruz. Brent petrolün fiyatı geçtiğimiz hafta 96 dolara çıkarak 2014'ten bu yana en yüksek seviyesini gördü.



ARTIŞIN TETİKLEYİCİLERİ
Ne oldu da dönemi artık kapandı denilen petrol geri döndü? Aşılanmanın yaygınlaşmasıyla birlikte küresel ekonominin beklenenden çok daha hızlı toparlanması, kapatılan petrol tesislerinin yeniden tam kapasite çalışacak şekilde aktif hale getirilmesinin zaman alması, jeopolitik risklerin artması ve yeşil enerjiye geçişin bir anda gerçekleşemeyeceğinin hatırlanması gibi unsurlar, petrol fiyatlarını yukarıya çekti.
Petrol fiyatlarındaki tırmanış, dünya genelinde enflasyon için bir risk unsuru. Artan enerji faturalarının sıkıntısını ABD'den Almanya'ya, Çin'den Türkiye'ye birçok ülke yaşıyor. ABD stratejik rezervlerini devreye sokarak ve OPEC'i sözlü tehditlerle sıkıştırarak petrol fiyatlarını düşürmeye çalıştıysa da başarılı olamadı. Rusya-Ukrayna krizi çatırdadıkça, petrol fiyatları alevleniyor.
OPEC ülkeleri üretim kotalarını artırarak ateşi söndürmeye çalışıyormuş gibi bir izlenim vermeye çalışıyorlar. Ama kartelin içindeki ülkeler, fiyatların artıyor olmasından memnun. Hatta petrol fiyatlarının üç haneli rakamları görmesi için ateşi körüklemek isteyenler var. Belli mi olur, bu belki de petrol fiyatları için son büyük ralli fırsatıdır. Petrol fiyatları hazır artıyorken, kamu bütçesinin belini doğrultmak, ekonomiyi çeşitlendirmek için gerekli yatırımlara kaynak ayırmak ve kendi vatandaşlarını kısa vadeli de olsa memnun edecek sosyal transfer harcamaları yapmak için petrol üreticileri bu fırsatı tepmek istemezler.

YEŞİL DÖNÜŞÜM VE JEOPOLİTİK RİSKLER
Fosil yakıtların geleceği parlak değil. Yeşil dönüşüm kaçınılmaz. Yeşil enerji, ağırlığını kademeli biçimde artırarak fosil yakıtları sürklase edecek. Ama bu, bugünden yarına olacak bir şey değil. Kömürü de petrolü de bir süre daha kullanmaya devam edeceğiz. Dolayısıyla, fosil yakıt üreticileri bu süreyi kendileri açısından kârlı geçirmek için ellerinden geleni yapacaklar. 100 dolar eşiğinin aşılması için fırsat kollayacaklar. Şu anki mevcut tablo kısa vadede enerji fiyatlarının gerileme ihtimalinin düşük olduğuna işaret ediyor. Gelinen son noktada küresel enerji fiyatlarını rahatlatabilecek iki unsur var: Rusya- Ukrayna geriliminin hafiflemesi ve ABD ile İran arasında yeni bir anlaşmaya doğru somut adımlar atılması. Enerji fiyatlarının aşağıya gelmesi için ilk etapta jeopolitik risklerin gündemden düşmesi gerekiyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA