Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NEBİ MİŞ

Hedefe matuf seçilmiş gündemler

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Geçtiğimiz hafta içinde Can Atalay kararının TBMM'de görüşülmesinin ardından MHP Lideri Devlet Bahçeli ayrıntılı bir açıklama yaptı. Açıklamanın içinde, AK Parti ve Cumhur İttifakı ile ilgili önemli hususlar vardı. AK Parti'nin "Türkiye'nin birinci partisi" olduğunun altını çizdi. 2028 seçimlerine kadar "Cumhur İttifakı çatısı altında ihtiyaç duyulan zincirleme reformların hayata geçirileceği" inancını yineledi. "Cumhur İttifakı olarak yolumuza azim ve inançla devam ediyoruz" açıklamasıyla kararlılığını tekrar vurguladı. Erken seçim bekleyenlere, "Türkiye'nin gündeminde olmadığını" söyledi.
Bu vurgusunun üzerinden daha birkaç gün bile geçmeden, FB Kulübü Başkanı Ali Koç'la görüşmesinin ardından, Bahçeli'nin odasındaki uzun süredir orada olduğu farklı zamanlarda çekilen fotoğraflardan anlaşılan bir takvimden dolayı, muhalefetin öne çıkan gündem oluşturucuları tarafından Cumhur İttifakı'nın geleceğine yeniden ömür biçilmeye başlandı. Özellikle FETÖ'cü sosyal medya hesapları bu konuyu köpürttü. Arka fonda yer alan takvimde "17-25" ibaresinin yer alması, kimilerini "İttifakta çatlak var" senaryosuyla heyecanlandırsa da, Cumhur İttifakı'nın FETÖ'cü darbe ve işgal girişimlerine karşı ülkenin bekası için kurulduğunu Devlet Bahçeli hassasiyetle bugüne kadar sürekli tekrarladı.
AK Parti ile MHP arasında Cumhur İttifakı resmi olarak ilk kez bir protokole bağlandığında, protokol metninde Cumhur İttifakı'nın, "esasen, 15 Temmuz 2016'da FETÖ'nün teşebbüs ettiği hain darbe ve işgal hareketi sonrasında, Türkiye'nin maruz kaldığı saldırılara karşı yerli ve milli bir duruşun doğal bir sonucu olarak ortaya çıktığı" vurgulanmıştı. Cumhur İttifakı açısından FETÖ ile mücadele en kritik konudur. Yani eğer bir gün AK Parti ve MHP arasında yürüyen ittifak, herhangi bir nedenle sonlanırsa, bu ittifakın kuruluş amacından dolayı olmayacaktır. İttifakın dayanıklılığı bugüne kadar farklı konularda test edilmiştir. Her iki parti duruşlarıyla, söylemleri ve ortak kararlarıyla bu konudaki hassasiyetlerini gösterdiler.
Bir kez daha vurgulamak gerekirse, iki partinin FETÖ ile mücadele başta olmak üzere, "Türkiye'yi zayıflatarak uluslararası operasyonlara açık hâle getirmeye yönelik her türlü faaliyetin karşısında yer alma kararlılığı" en hassas oldukları konulardır. İttifakın birlikteliği, Bahçeli'nin de vurguladığı gibi, özellikle "karanlık senaryolar" ve "kaos" dedikodularının yayılmaya çalışıldığı dönemlerde pekişmiş ve derinleşmiştir. Bahçeli dün bir kez daha bir görüşme üzerinden ittifakın geleceğinin sorgulanmasını "beşinci kol" faaliyeti olarak değerlendirdi.
Bahçeli'nin açıklamasında dikkat çektiği bir hususun gözden kaçmaması gerekir. Haksız bir şekilde ve bir amaca matuf olarak "iç kargaşa çıkma riski en yüksek ülke olarak Türkiye'nin gösterildiği" bir dönemde bu tartışmaların yeniden başlatılması anlamlı. Küresel jeopolitik riskler belirsizliğini koruyor. İsrail, bölgesel bir savaş senaryosu ile Ortadoğu'yu yeniden şekillendirme hayalleri kuruyor. ABD seçimlerinden çıkacak sonucun, küresel ve bölgesel gelişmeleri nasıl etkileyeceği tam kestirilemiyor.
Türkiye ekonomisiyle ilgili alınan kararlar, daha tam olarak halka yansımasa da, olumlu sonuç vermeye başladı. Ancak kritik eşik aşılmış değil. Türkiye'de mülteciler üzerinden ırkçı şiddeti körüklemeye yönelik senaryolar periyodik olarak deneniyor. Türkiye son yollarda içeriden ve dışarıdan birlikte yürütülen çoklu tehdit ve farklı müdahalelerle karşılaştı. Bu süreçlerden başarılı bir şekilde çıkılmasında en önemli etken siyasi istikradır. Siyasette ve yönetimde istikrarın sürdürülmesinde Cumhur İttifakı'nın kararlılıkla yoluna devam etmesi önemlidir. Böyle olduğu için Cumhur İttifakı'nı hedefe koyan yeni tartışma konuları önümüzdeki günlerde de icat edilecektir.
Son günlerde devreye sokulan gündem başlıkları önümüzdeki dönemde denecek tartışmalarla ilgili bazı ipuçlarını barındırıyor. Erken seçim tartışmasıyla soslandırılmış, Türkiye'nin sinir uçlarını kaşımayı önceleyen, yeni gerginlik siyasetleriyle kimlik gruplarını hedefleyen senaryolara karşı dikkatli olmak gerekiyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA