28 Mayıs 2023, saat 18.00... Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'den aranır. Sandık müşahitlerinden, Teşkilat ve Seçim İşleri başkanlıklarına gelen sonuçlar ve partide yapılan simülasyonlar Erdoğan'a iletilir. Hayli erken bir saatte, "Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanıyoruz" bilgisi verilir. CHP'nin ittifak ortakları ile neredeyse üç yıldır üzerinde çalıştığı seçim sonucu alma sistemi sandıkların kapandığı andan itibaren iflas ederken, AK Parti'nin birkaç saat içinde nihai neticeye dair projeksiyonu paylaşması elbette dikkate değer. Hatta başarıdır da. Öyle ya... Zorlu ekonomik ve siyasal şartlarda yeni bir seçim zaferine imza atılmıştır.
Gel gör ki...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeniden seçildiğine ilişkin değerlendirmeye takılmadan, "İstanbul ve Ankara'da durum nedir? Bana bu tabloyu analiz edin" talimatını verir.
Erdoğan'la yakın çalışan AK Parti Genel Merkez yönetim kadrosu için Külliye'den gelen cevap şaşırtıcı olmasa da telefonda kısa bir duraksama yaşanır. İlk dakikada bazı yorumlar aktarılır. AK Parti kurmayları vakit geçirmeksizin ekipleri kurar. YSK'nın resmi sonuçları ilanını takiben, İstanbul'dan başlayarak bilhassa 30 ildeki durumu ilçe ilçe, mahalle mahalle, sandık sandık araştırır, oy kayması yaşanan bölgeleri ve nedenlerini saha çalışmasıyla da destekler, Cumhurbaşkanına dosya olarak sunar.
İşte bu süreç, "Erdoğan Siyaset Okulu"nun birinci kuralının özetidir. Kazanılan seçimin coşkusuna kapılmadan bir sonraki seçim için hazırlıklara başlamak!
Bakınız... Bugün AK Parti, Türkiye genelinde hummalı bir çalışma içinde. 81 ilde tam saha siyaset için seferberlik ilan edilmiş durumda. 7 Ekim 2023'teki kongreye kadar kabine üyeleri (bakanlar) genel başkan yardımcıları ve milletvekillerinden oluşan ekipler Türkiye'yi iki kez dolaşmış ve canlı bilgilerle Ankara'ya dönmüş olacaklar. Üstelik bu ziyaretler sadece valilik veya belediyeye gitmekle sınırlı değil. Elbette protokoler temaslar yapılmakta fakat doğrudan halkın nabzının tutulması ve sivil toplum kuruluşları ile görüşmeler esas alınmakta.
CHP'deki dağınıklık, CHP listelerinden çöpsüz üzüm misali milletvekilliği kazanan partilerdeki rahatlık, İYİ Parti'de gelişen siyasi kabadayılık, Yeşil Sol Parti'deki belirsizlik, siyaseten çok ilginç ve ibret verici bir manzaraya işaret ediyor.
AK Parti'nin ise siyasi rakiplerde olup bitenleri göz ardı etmediğini ama asıl kendi hedeflerine odaklandığını yine ve yeniden bir kenara yazmak gerek.
Kanımca...
Belediye başkan adaylarının belirlenmesinde de vakit kaybedilmeyecek. 7 Ekim'deki kongre ve sonraki hafta düzenlenecek AK Parti Kampı, güncel değerlendirmeler yanında yeni isimlere, yenilikçi fikirlere de kapı aralayacak. Böylece ekim sonu veya en geç kasım ayı başında AK Parti'nin 30 büyükşehirden başlamak kaydıyla belediye başkan adaylarını tanıttığı ve bu isimlerin hemen sahada çalıştıkları görülecek!
Özetle...
Sn. Tayyip Erdoğan'ın müellifi olduğu, AK Parti'de ete kemiğe bürünen ve her seçimde test edilip onaylanan bir metot söz konusu. Bunun, "seçim kazanma sanatı" olduğu bir gerçek. Muhalefet partilerinin de öykündüğü AK Parti Ekolü bağlamında, "Taklit, aslını yaşatır" denilebilir.
Unutmadan..
Lider ve parti faktörü kadar adayın ismi ve siyasi performansı ile genel ekopolitik şartlar da seçimin kaderini belirleyecektir. AK Parti tam da bu nedenle, Sn. Erdoğan'ın lokomotif gücüne siyasi yük vagonları eklemeden ama liderin enerjisini sinerjiye çevirerek, toplumun moral kondisyonunu yükselterek ve ittifak kurgularını gözeterek umduğu sonuçları alabilecektir.