Tek tek bakılınca... Müjdelere bir yenisi eklenince... Araya zaman girince... Yapılanlar unutulunca... Kıyaslamalar olumsuzdan başlatılınca... Ve seçim ortamında vatandaş daha çok günlük yaşayınca... Büyük resim ister istemez dikkatten kaçabiliyor. Veya büyük bir çaba görmezden gelinebiliyor. Bu yüzden olsa gerek...
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tüm ekibinden ve parti teşkilatlarından, bıkıp usanmadan anlatılmasını talep ediyor. Ama... "Şu hizmetleri yaptık" diye, kimsenin başına kakılmasını istemiyor. Aksine, "Yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır" algısının yerleşmesini istiyor.
Masa başındakilere... Ofislerindeki pencereden sadece kendi küçük dünyasına bakanlara... Ekranlarda tek taraflı ahkâm kesenlere... Salon adamlarına takılıp kalmıyor.
Tabana hitap ediyor... Ortalamayı gözetiyor... Nabzı tutuyor... Ve bildiği yolda dosdoğru ilerliyor... Gerekçelendirilmeyen değerlendirmelere itibar etmiyor... Sahadan gelen sese ve beklentilere kulak veriyor... Bugün kadar yarını da hesaplıyor...
***
Cumhurbaşkanının bu siyaset tarzını, 2023 yılına dair "refah etkisi önlemleri" üzerinden okumak, ileriye hatta sandığa dair çok şey anlatıyor. Zira son dönemde açıklananlar (asgari ücret, EYT, memuremekli zamları) gündemin sıcak başlıklarını yansıtıyor. Oysa konuya, toplumun farklı kesimlerinin ihtiyaçlarının karşılanması bağlamında, yani bütüncül olarak yaklaşıldığında epeyce detay ön plana çıkıyor.
6'lı Masa, "Eş Cumhurbaşkanlığı" esasına dayalı karmaşık ve belirsiz yönetim modelini tartışa dursun, atı alan Üsküdar'ı geçiyor bile.
Öyle ki...
Sosyal devlet ilkesi gereği bu yıl "refah katkısı" olarak bütçeden 1,2 trilyon lira kaynak seferber edilecek. Yani 2023 bütçesinin yüzde 27'si doğrudan dar ve sabit gelirliler ile toplumun ekonomik açıdan en kırılgan grupları için kullanılacak... Bunun yanında, ekonomi motorunun durmaması için çok yönlü programlar finanse edilecek.
Kısaca özetleyecek olursak...
Vatandaşın, asıl maliyetine göre indirimli elektrik (yüzde 50) ve doğalgaz (yüzde 80) kullanabilmesi için 600 milyar lira,
Asgari ücretin vergi dışı tutulması için 300 milyar lira
Ödeme gücü olmayan vatandaşların sağlık primi için 53 milyar lira
65 yaş üstü yaşlılar, bakıma muhtaç engelliler ve yakınlarına bağlanan aylıklara 31,5 milyar lira
Engelli bireylerin evde bakımına destek için 28,5 milyar lira
Engelli eğitim taşıma giderleri için 2,5 milyar lira
Sosyal konut finansman desteği için 10 milyar lira
Aile Destek Programı için 7,5 milyar lira
Mali durumu yetersiz ailelerin, çocuklarına evde bakmalarını sağlamak için 5 milyar lira,
Yoksul ailelere elektrik tüketim desteği kapsamında 5 milyar lira
Koruyucu aile uygulaması için 1 milyar lira kaynak kullanılacak.
Bu yıl ayrıca...
Tarımsal kredi sübvansiyonu, müdahale alımları, tarım KİT'lerinin finansmanı ve doğrudan gelir desteği ödemeleri dâhil olmak üzere tarıma 143 milyar lira
Sübvansiyonlu esnaf kredisi, işverenlere sigorta prim katkısı, ihracatçı desteği, Sanayi Bakanlığı'nca sağlanan teşvikler için reel kesime 146 milyar lira tahsis edildi.
İlaveten...
İstihdam programı ödeneği için 101 milyar lira.
Çocukların korunması ve gelişimi için 11 milyar lira.
Kadının güçlenmesi programı için 2 milyar lira.
Tüketicinin korunması ve ürün güvenliği için 7,5 milyar lira.
Toprak ve su kaynaklarının yönetimi için 48 milyar lira.
İklim değişikliği önlemleri için 6,5 milyar lira,
Ormanların ve doğanın korunması için 10,5 lira ödenek ayrıldığını da hatırlatmak gerek.
Evet...
Bütün bunlar bütçe ile devletin yapması gereken hizmetler. Buradaki incelik, ödeneklerin dağılımında, kullanım alanlarında ve önceliklendirilmesinde. Zaten bu tablo da tüm negatif kampanyaya rağmen ezber bozmaya yarıyor. Yeterli mi? Hayır.
Çare... Halkla hemhal olmak ve anlatmak, anlatmak, anlatmak!