Her yeni veri ekonomiye ilişkin beklenti ve tahminleri güncellemeyi gerektiriyor. İşin esasına girmeden önce piyasa aktörlerinin AK Parti Hükümeti ve Cumhur İttifakı ile bitmek bilmez hesaplaşmasının altını bir kez daha çizelim. Nedeni gayet belli. Kulakları çınlasın, eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, görevden affını isterken "At izinin, it izine karıştığını" vurgulamıştı. Albayrak'ın kastettiği izlerin kapsamı, bugünkü şartlarda da geçerliliğini koruyor. Kişileri yıldırmaya, kurumları yıpratmaya, milletin moralini bozmaya, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı iktidardan etmeye odaklı, kasti bir süreç bu!
Kurumlar demişken...
Dün açıklanan enflasyon oranları üzerinden TÜİK'i hedef alanlara bir çift sözümüz var. TÜİK, işinin ehli, kurallara bağlı, devlet memurlarından oluşuyor. Kim ne derse desin rakamları eğip bükemezler. Yanlış hesabın döneceği yeri bilirler. Ha, derseniz ki "Filanca grubun enflasyon tahmini çok daha yüksek!" Ben de derim ki "Dönemsel en yüksek fiyatları baz alıp paylaşanlar kendi hesaplarının peşindedir!" Nihayetinde, TÜİK'in enflasyon hesaplama yöntemi bellidir, meraklısına da açıktır.
Kaldı ki... TÜİK de halkın günlük hayatında ağırlıklı yer tutan ulaştırma ve gıda enflasyonunun yüzde 110'u bulduğunu teyit etmektedir.
***
Şimdi gelelim güncel duruma ve ileriye yönelik yorumlara...
Her şeyden önce,
Üretici fiyatları ile tüketici fiyatları
arasındaki makas tüm dünyada açılıyor. Bizde daha çok ithal girdi maliyetleri etkili oluyor. Öyle ki
emtia fiyatlarının daha da artacağı varsayımına yakalanan pek çok firma ya ağustosta fabrika bakım tatiline girecek ya da stokları uygun fiyatla eritmeye çalışacak.
Cumhurbaşkanımız, halihazırda enflasyonun hane halklarının gelirinde yarattığı aşınmayı telafi etmeye çalışıyor. Bunu bir tür zaman ve ortam yönetimi olarak görmek mümkün. Zira esas olan, enflasyonun yapısal olarak düşürülmesidir. Bu da bizi 2022'nin son ayları ile 2023'ün ilk çeyreğine götürmektedir.
Enflasyonda katılık gelişmesi riski, en fazla dikkat edilmesi gereken konudur. Bu nedenle, temmuz ayındaki maaş/ücret ayarlamalarının beraberinde getireceği ilave talebin, suni fiyat artışına evrilmesine, yani sağlıksız fiyat oluşumuna geçit verilmemelidir.
Netice...
Dünya, gıda ve enerji krizine eşlik eden tedarik ve navlun sorunları ve bölgesel savaşlarla sınanmaktadır. Böyle dönemlerde devletlerin, ellerindeki düzenleyici ve denetleyici mekanizmaları nokta operasyonlar için kullanması yadırganmamalıdır.
NOT: Ekonomi Müdürü arkadaşımız
Dilek Güngör babasını kaybetti.
Mustafa Amca'ya Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Ben
de çocuk yaşta böyle bir 5 Temmuz günü
annemi kaybetmiştim. Mekanı Cennet
olsun. Dua ile...