Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

2023 öncesi küresel sistem Erdoğan’ı nasıl algılıyor?

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, Madrid'deki NATO Zirvesi'nde elde ettiği netice, yakın diplomatik tarihin en önemli kazanımlarından biridir.
Peki, bu başarı nasıl elde edilmiştir?
Elbette, İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyelik başvurusu ile Türkiye'nin, terör örgütü PKK-YPG-FETÖ ile mücadelesi yani meşru güvenlik kaygıları arasında şartlı bağlantı kurulmasına dair "devlet aklı" özel teşekkürü hak etmektedir. Milli Güvenlik Kurulu'nda şekillenen bu politika, titiz ve tavizsiz müzakereler sonucunda gerek NATO zemininde gerekse Avrupa hukuku özelinde, yepyeni gelişmelerin de kapısını aralamıştır.
Ama unutulmaması gereken ana husus şudur:
"Şayet içeride güçlü iseniz, halk nezdinde karşılığınız yüksek ise dışarıda da güçlüsünüz demektir!"
Nitekim Madrid Zirvesi'nde yazılı taahhüde bağlanan hususlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 2023 seçimleri öncesinde küresel sistem tarafından nasıl algılandığının da bir göstergesidir!
Söz, içeride güçlü olma konusuna odaklanmışken...
Meclis'in tatile girdiği ve milletvekillerinin tam mesai ile alana çıktığı bugünlerde, Anadolu ile Ankara arasındaki ilişkilerin seyri, 2023'ün kaderini belirleyecek kadar önem kazanmakta.
Halkla her an iç içe olan, onların derdini dinleyen, hatta tepkisine de katlanan milletvekillerinden, parti genel merkezine ve bakanlara ulaştırılan tespit ve önerilerin bilhassa bürokratik mekanizmalarda pratik karşılık bulması çok kritiktir.
Şunu unutmamak gerek...
AK Parti, düne kadar Anadolu'nun itilip kakılan insanlarını, siyaset eliyle ve meşru mekanizmalarla devletin merkezine yerleştirmiştir. Dolayısıyla demokratikleştirilen devletin, merkezileşmesi ve daha da önemlisi yereldeki insanlara "parmak sallaması" düşünülemeyeceği gibi bu yöndeki mesajlarının dikkate alınması da zorunludur.
TÜSİAD ve uzantısı iş insanlarının Türkiye Ekonomi Programı'na karşıtlığı ile Anadolu sermayesinin bu yeni modele uyum sürecinde yaşadığı zorlukların farkı asla göz ardı edilmemelidir. Programa destek noktasında, Anadolu insanı sorgulanmaya başlandı mı, hedef şaşıyor demektir. Neden? Çünkü bu insanlar yerelde huzuru temsil eder, üretim yapar, istihdam sağlar, Hükümet siyasetinin taşrada sürdürülebilirliğini teminat altına alır. Tam da bu nedenle, Ankara'da masa başında yetki kullanan, siyah makam araçlarının rüzgârını estiren tüm isimlere, varlık sebeplerinin bizzat bu millet olduğunu akıldan çıkarmamalarını sık sık hatırlatmakta fayda var. Anadolu'nun morali ne kadar yüksek tutulursa, somut sonuçları da o kadar tatmin edici olur. Son 20 yılın özeti budur. Pandemi şoku, küresel enerji krizi, enflasyon baskısı derken... Tüm sınamalara karşı direnç gösteren, müstesna iş insanları baş tacıdır. Öyle ki Cumhurbaşkanımızın açıkladığı revize asgari ücretin gerekliliğine de inanan, külfetini de üstlenen yine bu insanlardır.
Ve bir diğer nokta...
Cari şartlar, Ankara'da alınan kararların sahadaki karşılığının anlamlı kılınmasını da yer yer ortaya çıkan siyaset açığının telafi edilmesini de "belediye başkanlarının" omzuna yüklüyor. Yerel yöneticilerin halka ilişkileri ne kadar kuvvetli, hizmetleri ne derece memnun edici ise bu durum AK Parti siyaseti için 2023'te özel anlam ifade edecek ve siyasi katma değer yaratacaktır. Haliyle, belediyelerin imkân ve kabiliyetlerinin desteklenmesi de Ankara'nın ayrı bir gözle ele alması gereken görevidir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA