Kamu İhale Kurumu kayıtları şöyle diyor:
"Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'na eklenen 'Sözleşmelerin tasfiyesi ve devri' başlıklı geçici 4. madde hükmüne istinaden ve günümüz itibari ile ihale talebinin yapıldığı 25.01.2018 tarihinden sonra geçen yaklaşık 18 aylık sürede imalat girdi fiyatlarında beklenmeyen artışlar olduğundan, söz konusu ihalenin mevcut ihale koşulları ile sürdürülebilirliğinin zora girdiği göz önüne alınarak kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasını sağlamak amacıyla ihale iptal edilmiştir!"
Peki ya CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ne demişti?
"3 Nisan 2018'de bir açık ihale yapılır. Bu ihaleye 15 firma katılır. İhalenin bedeli 3 milyar 198 milyon 743 bin 127 lira. Ama kazanan firmaya bu ihale verilmez. Neden? Çünkü beşli çeteden değil. Bu nedenle ihale iptal edilir ve aynı iş yeniden ihale edilir. 21 Ağustos 2020'de ihale yeniden açılır. İş bu kez 3 milyar 200 milyona değil, 9 milyar 449 milyon 995 bin 834 liraya beşli çeteye peşkeş çekilir."
Esasen...
Ortada, kazanana verilmeyen bir ihale olmadığı gibi, öne sürüldüğü şekli ile ihalenin el değiştirmesine dair bir kurgu da yoktur!
Peki, ne vardır?
Firma, üstlendiği işi 1.5 yıl sonra, "maliyet artışlarını" gerekçe göstererek kanuni imkânlardan yararlanmak suretiyle kendisi tasfiye etmiştir!
***
Türkiye'de müteahhitlik sektörü, yurt dışındaki başarıları nedeniyle övülürken yurt içindeki işleri nedeniyle genellikle dövülür. Bunun; ülkeye, iş yapma biçimine özgü yönleri olduğu gibi mevzuata ve zamanın ruhuna özgü yönleri de vardır.***
Kılıçdaroğlu'nun bir fiyaskoya daha imza atarak, güya gündem yapmaya çalıştığı 2018 yılındaki o ihale, sadece Bursa-Yenişehir-Osmaneli arasında iken... İlk ihaleyi alan firma 18 ay sonra işi tasfiye edince, iki yıl sonra açılan yeni ihalede yapım işi 106 kilometreden 201 kilometreye kadar çıkmış ve Bursa'dan Bandırma'ya kadar uzatılmıştır.***
Unutmadan!