Yakından izlediğiniz gibi, muhalif siyaset kendince bir damar bulduğunu düşünüyor ve o alanı kazmaya devam ediyor. Üstelik bu işi, kendi kazdığı çukura düşmesi an meselesiyken yapıyor. "Yalan" ya da "Yanlış..." Hiç fark etmiyor. Ortamı zehirliyor. Bir yalanın zehrine karşı panzehir üretilirken bir diğerini dolaşıma sokuyor. Siyaseten ve hukuken bedel ödenmediği için tehlikeli sularda yüzmekten vazgeçmiyor.
CHP'nin kurumsallaştırdığı, İYİ Parti'nin ise her fırsatta girip çıktığı "politik yalanlar dünyası" iktidarla rekabette geri kaldıkça kendi iddialarını mutlak gerçek sanan prototiplerce üretiliyor. Var oluşlarını, iktidarı yıpratmaya ve ne pahasına olursa olsun devirme hedefine kilitleyen bu unsurlar ister siyasi olsun isterse sivil görünümlü... Hiçbir ahlaki değer tanımıyorlar. Yıkmayı önceliyor ama yerine ikna edici bir toplumsal- siyasal mimarı koyamıyorlar. Sonra da bu ilkesizlik silsilesini "siyaset yapıyoruz" gerekçesiyle savunuyorlar!
Ve maalesef AK Parti'ye yük almaya değil yük olmaya geldiği iyice anlaşılan bir azınlığın, abartılı söylemleri veya hatalarından besleniyor..Bu erdemli hareketin bütününü töhmet altında bırakacak şekilde genellemeler geliştirebiliyor!
***
Peki bu durumla nasıl başa çıkılabilir?
Kuşkusuz, bıkıp usanmadan işin aslını yani gerçekleri anlatacaksınız.
Olağan dışı olaylarda (doğal afet, ani dış politika gelişmesi veya terör eylemi...) istismar ekiplerinin harekete geçeceğini bilerek ön alacak, doğru bilgiyi mümkün olduğunca hızlı paylaşacaksınız.
Yalanı ve yalan söyleyeni hemen ifşa edecek, kamuoyu ile yüzleştireceksiniz.
Yalanı yaymayı, kamuoyunun zihnini karıştırmayı görev edinen odakları ön görecek, kötü niyetli faaliyetleri ile tutarsızlıklarını geçmişten bugüne tek tek sıralayacaksınız.
Devlet yetkisini temsil eden kurumlar ile bu yetkiyi kullanan kamu çalışanlarının samimiyetini ve gayretini halka mal edecek, basiretsiz davrananları ise saha kenarına çekeceksiniz.
Yolsuzluk algısı ile malul edilmek istenen kişi ve kurumların hakiki faaliyetlerini şeffaf biçimde geniş kitlelere aktaracak, madalyonun diğer yüzünü de gösterecek, ezber bozacaksınız.
Esasen bu listeyi ve uzatmak mümkün...
Neyse ki son dönemde Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ister yerli olsun isterse yabancı, AK Parti Tanıtım Medya Başkanlığı ise ister siyasi olsun isterse farklı kisveye bürünsün... Yalanların çetelesini tutuyor, süratle deşifre ediyor, hatta özür dilenmesini de başarıyor.
Görünen o ki...
Siyaset sahnesi, seçime kadar ak ile bunun karşısında kara çalmaya çalışanlar arasındaki mücadele olarak şekillenecek.