Mesele, tabii ki rektör atamasına itiraz değil, ihtiras...
Boğaziçi Üniversitesi üzerinden örgütlenen gruplar için önemli ve öncelikli husus, müesses nizamın korunup kollanması! Yani, "Bizden olan, bizim gibi olan" seçkinciliği. Hatta bundan da öte anayasal ve yasal bir tasarruf için meşruiyet tartışması açma girişimi!
Gayet net görülüyor ki rektör atamasına karşı çıkma söylemi altında üniversite gençliği ve toplumun bir kesimi hareketlendirilmek isteniyor.
Rektörü ileri sürerek özünde Cumhurbaşkanını ve tasarruflarını hedef alıyorlar.
Devletin üniversitesini, devlete ve millete karşı duruşun karargahı haline getirmeyi marifet gibi sunuyorlar.
On binlerce gencin, onlara emek veren ailelerin umutları ile oynuyorlar.
Bu vesile ile belirtmek gerekir ki...
Kurumların da ruhu vardır. O ruh, geleneklerle yaşatılır. Lakin yazılı olmayan kuralların sürdürülebilirliği büyük sınamalara, doğru tercihlere ve çağın gereklerine uyuma bağlıdır.
Bir diğer husus da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin etkinliğini artıracak ince ayar gerektiren konularla ilgilidir. Örneğin rektör adaylarının seçimi, YÖK tarafından evrensel örneklerle şekillenmiş daha güçlü kriterlere bağlanırsa, Cumhurbaşkanını ve Cumhurbaşkanlığı makamını yıpratmayı görev (!) edinmiş pek çok çevrenin hevesi kursağında kalabilir. Zira ara mekanizma ve ölçütler, bu tür dalgaların doğrudan Külliye kıyılarına vurmasını önler veya dalga boyunu düşürür
***
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
MUTANT KAFALAR!
Adına ister darbe dinamiği deyin, isterseniz darbe mekaniği...
Güncel tartışmalar ve aktörleri bize, bazı bünyelerdeki milli irade karşıtı genetik dizilimin etkinliğini teyit ediyor. Bu mutant kafalar bir fırsatını buldu mu aktive olabiliyorlar. Demokrasi aşılaması bile bu tiplerde kalıcı antikor gelişmesine yetmiyor. Bugün ismi Fikri Sağlar, Can Ataklı, İlker Başbuğ olur, yarın başka isim ve kimlikler tezahür eder.
Bunların siyasi matematiği hep bir parantez içi işlem gibidir. O işlemin sonucunun pozitif olduğunu anlatırlar. Yani, demokratlıklarından dem vururlar. Ama parantezin dışında koskocaman bir (-) vardır. O anda da kendi negatif gerçeklikleri ile küllerinden doğarlar.
Hâlâ Cumhurbaşkanı ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile hesaplaşma arayışında olan bu türev simalar, aslında egemenliğin kaynağı, yani bizzat milletin tercihleri ile sorunludur.
***
O ZİYARETİN ANLAMI...
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın MHP lideri Devlet Bahçeli'yi yeni yılın ilk haftasında evinde ziyareti şekil ve içerik bakımından anlam yüklü olduğu kadar içeriye ve dışarıya mesaj değeri de taşımaktadır.
ABD ve AB'de yeni dengeler oluşup küresel kartlar bir kez daha dağıtılırken, Türkiye üzerine denklem kurmayı düşünenler, Cumhur İttifakı'nın bileşimini, ilkesel ortaklığını ve siyasi gücünü dikkate almak zorundadır.
Ek olarak...
Yargı, insan hakları, ekonomi reformları tasarlanırken kapsam ısmarlamasına, hatta dayatmaya hazırlananlara gelince... Bu süreç tedrici, Türkiye'nin özgün şartlarına uygun olacak, onlara göre şekillenmeyecek!