AK Parti'yi iktidara taşıdığı günden bugüne Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, seçim tarihi ile ilgili asla "siyasi mühendislik" faaliyetine girmedi, bu tarz önerilere de prim vermedi. Tabii ki son 18 yılda erken seçimler de yapıldı. Ancak bu seçimlerin hepsi şartların gereği, kamuoyu zaten öngördüğü, hatta istediği için gerçekleşti. Siyasetin veya sistemin tıkandığı anlarda milletin hakemliğine başvurulması gerekti. Ve her seferinde millet, istikamet üzere tutum takındı.
Günümüz koşullarında, Türkiye'nin asli gündeminin "geçim" olduğu su götürmez bir gerçek iken CHP çevrelerinden başlayan, farklı muhalif odaklarca da yayılan "erken/baskın seçim iddialarını" nasıl yorumlamamız gerekecek?
Gerçi özellikle hedef alınan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bu noktada Haziran 2023 tarihini hatırlattı ve zamansız seçim senaryolarını kendi perspektifinden rafa kaldırdı. Erken seçim olgusu ile Sn Bahçeli'nin isminin yan yana getirilmesi 2002, 2015 ve 2018 örnekleri üzerinden bolca manipüle edildi. Devlet Bey'in önceki erken seçim hamleleri hatırlatılarak, şimdi aldığı tavır eleştirildi.
***
Siyasi hafızayı tazelemek adına, Sn Bahçeli ile özdeşleşen tarihi olaylara bakmakta fayda var.
15 Temmuz 2002 tarihli açıklama:
"...Türkiye'nin gündemine bilinçli olarak taşınan siyasi belirsizlik ve yönetim boşluğu tartışmaları giderek tırmandırılmış, ekonomik ve siyasi istikrarı hedefleyen bir kampanya başlatılmıştır.
Bunun amacının şantaj ortamında Türkiye'de siyaset kurumunu yeniden tanzim etmek olduğu anlaşılmıştır... Bu senaryolara, milletin hakemliğine gidilerek bir cevap verilmesi artık kaçınılmaz hale gelmiştir!"
8 Haziran 2015 tarihli açıklama:
"...Türkiye'de anayasa geçerlidir.
Seçimlerde bir siyasi parti iktidar olmuyor ise ülkeyi iktidarsız bırakmamak için diğer partilerle beraber nasıl bir çalışma düzenine girileceğine dair tecrübeler vardır... Bunların hiçbirisinden sonuç alınamıyorsa, en erken seçim ne zaman olacaksa o zamanda olur!" (Ki 1 Kasım 2015'te seçim yapıldı!)
17 Nisan 2018 tarihli açıklama:
"...Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi henüz tam devreye girmedi. Bu şartlarda Türkiye'nin seçim için 3 Kasım 2019'u beklemesi mümkün değildir!"
***
Ve...
1 Haziran 2020 tarihli açıklama:
"...Erken seçim söylemi ayıplı bir tuzaktır, kirli bir tertiptir, dibi uçurum olan bir tezgâhtır.
Bu tuzağa düşecek, bu tertibe kanacak, bu tezgaha gelecek aklı başında hiç kimse yoktur!" Devlet Bey'in bu çıkışına karşı CHP Grup Başkanvekili
Engin Altay'ın meseleyi çarpıtan 2 Haziran 2020 tarihli beyanatı ise şöyle:
"...2002, 2015 ve 2018 seçimleri, tarihinden önce yapılan seçimlerdir. Hepsi, Sn Bahçelinin talebiyle gerçekleşmiştir. Yani, Bahçeli 3 kez kirli tertibin başını çekmiştir!" Yukarıdaki üç yılda Devlet Bey'in istediği erken seçimler, farklı karakterdeki toplum mühendisliği faaliyetlerini bozmaya dönüktü. Ayıplı tarafı olmadığı gibi
siyaset dışı güçlerin ayıplı girişimlerini önleme amaçlı idi. Bugün durup dururken pompalanan erken seçim beklentilerini Devlet Bey'in gündemden kaldırmak istemesi de yine demokratik ince ayar içermekte. Yani, Türkiye'yi erken seçime zorlayacak yapay şartların oluşturulmasına karşı durma hassasiyetinden kaynaklanmakta!