Kamuoyunun, cebini ve geleceğini ilgilendirdiği için yakından izlediği üç güncel konuda, aydınlatıcı bilgiler vermekte fayda var. Kuşkusuz herkes kendi değerlendirmesini yapmakta özgür.
Birinci konu... Tarım fiyatları, yani sebze meyvede yaşanan dönemsel sıkıntılar. Tarladan sofraya uzanan zincirde mevsim şartlarından kaynaklanan riskler, hastalık ve verim eksikliği gibi nedenler ile fırsatçıların yarattığı maliyet problemleri doğrudan vatandaşın bütçesini vuruyor. Enflasyon sepetinde yüzde 20 civarında yer tutan gıda ürünlerindeki fiyat değişimleri, dar ve sabit gelirlide daha fazla hissediliyor. Bu gibi hallerde devletin düzenleyici rolü ile sahada bulunmasını doğal karşılamak gerek. Devlet, "Domates, patlıcan şu fiyattan fazla satılamaz" deseydi bu, piyasa ekonomisine müdahale olurdu. Ama devlet alternatif satış kanalları oluşturuyorsa burada regülasyon çabasından söz edilebilir. Tabii işin esası Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın dile getirdiği şekliyle kapsamlı yapısal reformdan geçer.
İkinci konu... CHP'nin, IMF ile çalışmaya alışkın yöneticilerinin el altından pompaladığı, seçimden sonra IMF ile anlaşılacağı dedikodusu. IMF, ödeme dengesi sorunları olan ülkelerle masaya oturur. Hatta oturmadan önce bir dizi ön şart ileri sürer. Şükür Türkiye'nin ödemeler dengesi sıkıntısı yok. Ancak, Türkiye'yi belirsizlik ortamına sürüklemek isteyenler, IMF'yi de yedekte tutuyor. Biz de bunun farkındayız. Siyasi istikrarsızlık yaşanmadığı sürece Türkiye, ekonomik sorunların üstesinden gelebilecek kararlılığa ve uygulama iradesine sahiptir.
Üçüncü konu... Sakarya'daki Tank Palet Fabrikası'ndaki işletme hakkı devri. Dikkat edin bir mülkiyet satışından bahsedilmiyor. Türkiye- Katar ortaklığındaki şirketin, milli tank projesini süratle hayata geçirebilmek için kurulu bir kapasiteden istifade etmesi, bunun için ilave yatırım yapıp, işçilere de yeterli güvenceyi vermesinden söz ediliyor. Belli alanlardaki üretim tekellerinin kırılması, yeni aktörlerin devreye girmesi ülke ekonomisi açısından olumlu yönleri ile değerlendirilmelidir. Muhakkak ki yatırım ve istihdam garantisi gözetilerek.