Turkuvaz Medya Grubu olarak 15 Temmuz hain darbe girişiminden bu yana çok önemli bir "mili kamu diplomasisi" çalışması yürütüyoruz. Önce, darbe girişiminin arkasındaki gerçekleri ve FETÖ'yü anlatarak başladık, sonra küresel ve bölgesel sorunların çözümünde Türkiye'nin rolünü anlatarak devam ettik. Almanya, Belçika, İngiltere, Fransa, ABD, Rusya, Çin, Hindistan. Ve bugün çok değerli bir yazar ekibimiz Japonya'da...
Arkadaşlarımız Tokyo'da, Zeytin Dalı Harekatı'nı, Ortadoğu'yu, AB'nin geleceğini, yeni uluslararası işbirliği modellerini, NATO'nun ve hatta BM'nin yetersizliklerini anlatacak, önerilerini paylaşacaklar.
Japonya-Türkiye ilişkilerinin de "stratejik bakış açısı" yeniden ele alınması gerekiyor. İşte en yakın örnek... 7 yıl önceki deprem ve Fukuşima Nükleer Santrali'nde yaşananlar. Bu trajik olaydan sonra ne oldu? Japonya, nükleer santrallerini durdurmak ve tüm gücü ile sıvılaştırılmış doğalgaz ithal etmek zorunda kaldı. Ortadoğu'da yani konvansiyonel enerji kaynaklarının içinde bulunmayan Japonya'nın, bu kaynaklara sahip veya bu kaynaklara yakın ülkelerle farklı bir ilişki biçimi geliştirmesi gerekiyor. Türkiye ise her anlamda, dürüst ortaklık, küresel etkinlik ve çözüm ortaklığı vadediyor.
Tabii, bir hususu da gözden uzak tutmamak gerekiyor. Ülkemiz de her anlamda "yeniden inşa sürecinden" geçiyor. Eski Türkiye'nin alet çantası ile yeni Türkiye'yi kuramayız. 21. yüzyılın meydan okumalarına karşı, öz değerlerinden ve Cumhuriyetin kuruluş felsefesinden ilham alan, insanı ile kurumsal yapısı ise zihniyet devrimini başararak geleceğin dünyasına hazır bir Türkiye'ye ihtiyaç var. Unutmayalım, değişimi yöneten kazanacak, direnen kaybedecek!