1 5 Temmuz hain darbe girişiminin arka planı ve dramatik gerçekleri ile yüzleşmeye sahne olan iki dava, Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceği açısından ayrı bir önem kazandı.
"Genelkurmay Çatı davası ve Akıncı Üssü davası!"
Her iki davanın ortak darbeci aktörlerinin geliştirdiği savunma taktikleri, 15 Temmuz'un içini boşaltma planı ve hedef saptırma çabası ile doğrudan ilintili gözükmekte. Zaten, yargılama boyunca sergilenen tavırlar, tutarsız beyanlar, akıl sınırlarını zorlayan inkârlar, yalanlar da bu senaryonun bir parçası. Burada asıl odaklanmamız gereken iki kritik nokta daha söz konusu:
1- Davaların seyri ve hüküm aşamasına gelme zamanlaması.
2- (Şimdilik) Üstü kapalı şekilde davaya dahil edilmekle tehdit edilen aktörlerin ne yapacağı.
***
Bugünden belli oluyor ki
FETÖ'cüler ve hâlâ onların yöntemlerinden medet uman çevreler, Genelkurmay Başkanı Org.
Hulusi Akar ve
MİT Müsteşarı
Hakan Fidan'ın
"üstüne oynamaya" devam ediyorlar. Bu oyun onlar için, 15 Temmuz'da yarım kalmış bazı işlerin (!), bir fazı itibariyle tamamlanması anlamına da gelebilir. Yani, 15 Temmuz'la hesaplaşma adı altında ne tür hesapların görülmek istendiğini dikkatle değerlendirmek zorundayız.
Neticede iş gelip,
"Dere geçilirken at değiştirilmez" sınırına kadar taşınıyor. Sayın Cumhurbaşkanı,
AK Parti'yi ve devletin yönetim sistemini yeniden yapılandırma mücadelesi verirken daha önce aldığı stratejik kararları gözden geçirme gereği duymadıkça, bu kararların sürdürülebilirliğini aşındırma girişimlerine geçit verilmemelidir.