Siyasi kulislerde, son kabine değişikliğinin yankısı devam ediyor. Gerek kabine dışı kalan bakanlar gerekse sorumluluk alanı değişen bakanlar üzerinden ileriye dönük okumalar yapılıyor. Bu hususun derinliklerine inebilmek için, "Bakan" sıfatının şu dört temel dengeyi gözetme ve yönetme esasına dayandığını gözden uzak tutmamak gerek:
1- Devlet.
2- Hükümet.
3- Siyaset.
4- Kamuoyu.
Bu dört ana unsurun yönetimi, bakanların kariyerlerini ve kan değişiminin nedenlerini anlamaya yetiyor.
Bugün itibariyle...
1- Hükümetteki yenilenmeye etki eden iki tarihten söz edilebilir: 15 Temmuz (2016) ve 16 Nisan (2017).
2- Kabine dinamiklerine, "yandan" ve "candan" çalışma arasındaki farkların yansıdığı da dikkate alınabilir.
3- Kritik konularda ve hassas zamanlarda yapılan açıklamaların "samimiyeti" ile "zorakiliği" arasındaki ince çizgi de siyasi değerlendirmelerde karşılık bulabilir.
4- Bakanlık görevinin, devletleşmeye dönüştüğü, tabanda umulan heyecanı yaratmadığı, halkla ilişkilerin zayıf kaldığı noktalar da düşünülebilir.
5- AK Parti kültürü gereği içeriden dışarıya taşmayan ama parti vicdanında sorgulanan hususlar da bakanların yerini belirleyebilir.
Özetle... AK Parti'yi izlemekte, özellikle yıl bitmeden gerçekleşmesi öngörülen olağan kongrenin mesajlarını görmekte fayda var. Öyle anlaşılıyor ki değişimi bugünkünden ibaret görmemek lazım. Şimdilik, tedavi gereken alanlarda karar alındığı, vizyon-misyon eksenli adımların da er ya da geç atılacağını göz ardı etmemek gerek.