ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın önümüzdeki hafta gerçekleşecek Ankara ziyaretini sadece FETÖ liderinin iadesine endekslemek yanıltıcı olur. ABD; Gülen'i, faaliyetlerini, Türkiye'deki darbe girişimindeki rolünü gayet iyi biliyor. ABD Adalet Bakan Yardımcısı Bruce Swartz, Gülen Dosyası'na, Türkiye'deki pek çok uzmandan bile daha fazla hâkim!
Biden'ın ziyaretini, "Ankara'nın nabzını tutma, giderek artan ABD karşıtlığını soğutma, zoraki gönül alma kapsamında görmek, bunlardan da öte Kürt sorunu boyutunda okumak daha doğru." Türkiye- Rusya- İran arasında sağlanmakta olan Suriye mutabakatı, DEAŞ'la mücadele görüntüsü altında Suriye'de Kürt koridoru kurmayı hedefleyen ABD'yi endişelendiriyor. Eskisi gibi söz dinlemeyen Irak Bölgesel Kürt Yönetimi lideri Barzani için de tasfiye düğmesine basıldığı anlaşılıyor. ABD, Başkanlık seçimleri nedeni ile içe dönmüşken, Suriye ve Irak'ta oldubitti ile karşılaşmak istemiyor.
Suriye ve Kürt koridoru demişken... Münbiç operasyonunun tamamlanmasından sonra YPG unsurlarının, alan genişletme faaliyetlerine ABD'nin yol verdiğini, ileride pazarlık masasında kullanılacak fiili durum yaratıldığını da unutmamak gerek.
Diyarbakır, Van ve Elazığ'da patlatılan bombaları, Ankara'ya küresel kanlı mesaj olarak görmemiz çok ama çok önemli! Beyaz Saray'ı yönetenlerin elindeki Kürt kartına oynamayan, terör örgütü silah bırakmadıkça görüşme masası kurmayacağını ilan eden Türkiye, kasımdaki ABD seçimlerine kadar çok meşgul edileceğe benziyor!