İlke şudur: "Karar vermeye esas bilgi, herkese aynı anda ve aynı içerikte ulaşmalıdır!"
Ama pratik hayat böyle işlemiyor. Tıpkı Milli Eğitim Bakanlığı'nda olduğu gibi. Özellikle liselerde inanılmaz bir telaş var. Öğrenciler üzgün, veliler şaşkın. Konu, "ara sınıf nakilleri" ile ilgili. Milli Eğitim bu yıl, "taban puan" uygulamasını kaldırdı. Yani... Yüksek puanla öğrenci alan bir liseye, düşük puanla geçiş kapısı aralandı. Bu, bir noktaya kadar kabul edilebilir. Önceden kapsamlı duyuru yapılması kaydıyla. O zaman isteyen, arzu ettiği okula geçiş için başvurur, o okuldaki kontenjana göre en yüksek puanlı öğrenciden başlamak kaydı ile yerleştirme tamamlanır. Gel gör ki gerçek durum farklı. "Taban puan" şartının kaldırılmasının anlamını bilen, daha doğrusu özel kanalları sayesinde önden bilgi alan veliler, yüksek puanlı okullara düşük puanlı öğrencilerini kaydettirmeyi başardılar. Nakiller duyulunca, bu hafta içinde bir dilekçe şansı daha verildi.
Fakat atı alan Üsküdar'ı geçti. Neden? Çünkü düşük puanlılar asimetrik enformasyondan yararlanıp kontenjanları doldurdu, onlardan daha yüksek puanlılara kapı kapandı.
Lise çağındaki gençlere, "hukuki kılıf giydirilmiş uyanıklıklardan avantaj sağlaması" öğretilirse, ileride adil ve etik davranış geliştirmelerini beklemek iyimserlik olur. Kabahat gençlerde değil, buna fırsat verenlerdedir!