Önümüzdeki dönemin tartışma gündeminde Adalet Bakanlığı ayrı bir yer tutacak gibi. Bilhassa Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, "yargı darbesi" tanımlamasından sonra atılacak adımlar, hayati önem taşıyacak.
Dün, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile yaptığımız 3 saatlik sohbetin bitiminde ortak geleceğimiz ve samimiyet adına şu sözleri not ettim:
Yargı hiçbir ideolojinin arka bahçesi olmasın. Hukuk devleti için ideolojik bagajları olmayacak bir yargı inşa etmeliyiz.
Her dönem partilerden çok yargı tartışılıyor.
Böyle devam etmesi hukuk devletine ve adalete inancı zayıflatıyor. Muhalefetin her türlü işbirliğine açığız. Hepimizin yargı konusunda ortak duruş noktasına gelmesi lazım ki bir daha böyle şeyler olmasın.
Dünyaya örnek bir yapıyı beraber kurabiliriz.
Hukuku çiğneyerek işletirsek yargıya inanç ortadan kalkar. Böylesi görüntüler o kararların üzerine gölge düşürür.
Hukuksuzluk karşısında bulunduğumuz pozisyonlardan hep beraber yanlışı vurgularsak bu işi yapanlar bin defa düşünür.
Hukukun dışına çıkanları kahraman ilan eder, başka noktalara koyarsak bu tür olayların önüne geçme imkânı olmaz.
Doğru söze ne denir?
"İnşallah!"