İki tabloyu yan yana getirip hem ilerisi için çıkarımlarda bulunmak hem de dünün muhasebesini yapmak mümkün.
1- Başbakan Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz hafta gerçekleşen "Diyarbakır ziyaretinin yansımaları."
2- AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un açıkladığı "Terörün Ülke Ekonomisine Tahmini Maliyeti."
Diyarbakır'daki tarihi buluşma pek çok açıdan ezber bozdu.
1- Daha birkaç yıl öncesine kadar Erbil üzerinde F-16'ların alçak uçuş yapmasını teklif edenlere rastlanırken, o günlerde askeri güç gösterisine itiraz eden ve "Kuzey Irak'ı Türkiye'ye entegre edelim" diyenlerin haklılığı tescillendi.
2- Irak'ın kuzeyindeki yerel seçimlerde hayli güç kaybeden Mesud Barzani'nin her başı sıkıştığında Türkiye'ye yaslanmaktan başka çaresi olmadığı görüldü.
3- PKK-KCK ekseninin "kale" olarak gördüğü Diyarbakır, bu kez içten fethedildi. Diyarbakır'da sadece kepenkler değil, kalp gözü de zihinler de açıktı.
4- Kürt grupların siyasal rekabet içine girdiği, Türkiye'ye karşı pozisyon alanların kaybedeceği, Türkiye ile birlikte yürüyenlerin kazançlı çıkacağı anlaşıldı.
Ama...
Çözüm Süreci hâlâ bıçak sırtı dengede yürüyor. Kürt veya terör sorunu çözülürken sanki bir Türk sorunu imal ediliyor. İşte bu şartlar altında, mevcut devlet mimarisi büyük barış için büyük kararlar almayı güçleştiriyor. Belki de Başkanlık sistemi bu nedenle de gerekiyor. Güçlü halk desteğine sahip bir liderliğin, yakın siyasi kaygıları gözetmeksizin, etkili parlamento denetimi altında iddialı kararları uygulayabilmesi... Yani Başkanlık sistemine geçilmesi, Çözüm Süreci'nin başarısı için de ciddi bir seçenek olarak karşımızda duruyor.
Meselenin geçmişe ait bölümüne yani terörün maliyetine gelince... Dün Sayın Kurtulmuş'un açıkladığı veriler hakikaten sarsıcı idi. Hiçbir bedelle ölçülemeyecek can kayıpları. Ve bedeli öngörülen 1986-2012 dönemi. Fatura "1.144 trilyon lira ile 2.345 trilyon lira" arasında değişiyor. Bunun anlamı şu:
"Terör 26 yılda her Türk vatandaşının cebinden 15 bin dolar çaldı. Terör olmasaydı 2023 için hedeflenen 25 bin dolar kişi başına milli gelire 2013'te ulaşılacaktı. Terör, Türkiye'yi ekonomik olarak 10 yıl geri götürdü."
Fazla söze ne gerek var? Barış sağlanırsa, refah artacak, etnik- mezhebi gerilimler azalacak.