Söz Çağlayan'a gelmişken... AB İlerleme Raporu'ndaki kritik bir bölümü hatırlattım: "Gümrük Birliği!"
Zafer Bey, "Gümrük Birliği (GB) Türkiye'ye çok şey kattı. Türk sanayisinin rekabet gücünün bugünkü seviyeye gelmesine katkı sağladı" tespitini yaptıktan sonra devam etti:
"GB, şu anda vasfını yitirmiş basit bir kâğıt. 17 yıl önce vaat edildiği gibi bize AB tam üyeliğini de getirmedi. Türkiye halen, AB'nin üçüncü ülkelerle müzakerelerinde masaya oturamıyor. Serbest Ticaret Anlaşmaları'na (STA) taraf olamıyor. Vize ve kota ile uğraştırılıyor. AB'ye tam üye değilken üyeliğin tüm mükellefiyetlerini yüklenmiş durumdayız. Benim itirazım buna. Diyorum ki 'GB'yi yırtalım, bunu STA'ya dönüştürelim. Kapsamını da kamu alımlarına, hizmetler sektörüne, yatırımlara da yaygınlaştıralım.' Bu ne getirecek? GB'den kaynaklanan mevzuat ve teknik uyum zorunluluklarından kurtulacağız!"
Çağlayan, ilginç bir iddiada bulundu! İsim vermedi ama sözlerinden Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın portresi çıkıyor gibiydi...
"Ben, 'AB ile tam üyelik yolumuza devam edelim. Ama GB yerine STA imzalayalım' dedim. Bir arkadaşımız çıktı, dedi ki 'İhracatımızın önemli bölümünü AB'ye yapıyoruz. GB'yi kaldırırsak AB'ye ihracatımız azalır!' GB'yi kaldırdım STA'ya dönüştürdüm diye Avrupalı benden ithalatını mı kesecek? Avrupalı'nın GB, STA umurunda mı? O, gümrüksüz mal alıp satmaya bakar. Ben, GB ile ilgili yorum yapan arkadaşımla hayatına iddiaya girerim. AB'ye ihracatımız tek cent olumsuz etkilenmez!"