Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Çözüm dili

Cumhuriyetimizin 90. yılını kutlayarak yazıya başlayayım ve hemen belirteyim:
"Hakikaten, 'Çözüm Süreci' çok önemli ve çok hayati." Üstelik kan ve gözyaşının dökülmediği bu dönem, her şeyi önüne katıp götürmekte. Yani, devletin de İmralı'nın da beklenti ve hesabının ötesinde gelişmelere kapı aralanmış. Ne yapıp edip, süreci canlı tutmalı! Geçtiğimiz cuma Muş'taydım. Oradan edindiğim izlenimler bunlar...
Düşünsenize bir bakan çıkıyor, kendi cebinden memleketine yüksek okul yaptırıyor. Malazgirt'teki açılış töreninde bakanlar, Kürtçe ve Türkçe konuşuyor. Halkın dilinden bilhassa gönül dilinden anlamak bambaşka sonuçlar veriyor. Meydan coşuyor. Bundan 10 yıl önce, yargılama konusu yapılan halka iletişim yaklaşımı, bugünün Türkiye'sinde umuda dönüşüyor. Zaten, ilk veriler de bu gerçeği teyit ediyor.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan dedi ki... "Teşviklerin başarıya ulaşmasının yolu, güven ortamından geçiyor. Teşvik Sistemi, Çözüm Süreci'nin ekonomik bacağını oluşturdu. Ne tek başına Çözüm Süreci ne de tek başına Teşvik Sistemi bu sorunu çözebilir. İkisi birbirini tamamlar mahiyette."
Nitekim Çözüm Süreci'nin başladığı Ocak 2013 ile Eylül 2013 döneminde teşvikte öncelikli kabul edilen 6. bölgedeki 15 ilde 739 teşvik belgesi düzenlemiş, 9.2 milyar lira yatırım planlanmış, 36 bin 537 istihdam öngörülmüş. Çağlayan'ın deyişi ile "Teşvik Sistemi, Çözüm Süreci'nin tetikleyicisi oldu. Teşvikler, Çözüm Süreci'nin otobanı haline geldi."
Ne diyelim? "Aman bu fırsatı heba etmeyelim!"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA