CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün terör örgütü PKK mensupları tarafından kaçırılması siyasi fay hatlarını tetikledi ve kritik sonuçları beraberinde getirdi. Şöyle ki...
Bu olayın kazananı "Türk siyaseti" oldu. Terörün, demokratik siyasete tecavüzüne karşı ortak duruş sergilendi.
Bu vesile ile terör örgütündeki yılgınlık dışa vurdu. Örgüt yeniden iç muhasebe yapmaya zorlandı.
Tunceli'deki Kürt kökenli ve Alevi vatandaşların, PKK güdümlü politikadan ayrışması hızlandı.
Bölgede PKK desteğiyle yürütülen siyasetin en büyük rakip olarak AK Parti'yi gördüğü, hatta CHP oylarının hafifçe kıpırdadığı bir ildeki gelişmelere bile tahammül edemediği ortaya çıktı.
PKK'nın, 2013'teki yerel seçim öncesinde siyasetçiyi sahaya çıkamaz hale düşürme oyunu deşifre edildi.
BDP'nin, bugünkü konjonktürde etkisiz eleman olduğu görüldü.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisine mensup milletvekilinin kaçırılmasına güçlü tepki verirken Aygün'ün fikir ve beyanlarına aynı inançla sahip çıkamadı. Aygün'ün Kürt sorunu özelinde Tunceli'de çizdiği "Yeni CHP" portresi Ankara'daki "Eski CHP" tarafından karalama kâğıdına dönüştürüldü.