İktidar partisini hareketlendiren "siyasi transfer tekliflerini" üç ana eksende değerlendirmek mümkün...
Birincisi, AK Parti'nin gelecek çizgisi.
İkincisi, Yeni Türkiye'nin gündemi. Üçüncüsü, seçim takvimi

Şurası artık kesinlik kazanıyor.
1- Başbakan Erdoğan, "üç dönem" kriterinden taviz vermeyecek. 2- Sonbahardaki kongre, AK Parti'yi üç önemli seçime taşıyacak kadro tercihine sahne olacak. Ve muhtemelen bunu kabine revizyonu izleyecek. 3- Başbakan'ın ameliyatı sırasında ve sonrasında erken siyasi pozisyon alan ağır ağabeyler artık oyun kurucu rol üstlenemeyecek.
Bu yönüyle bakıldığında HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ve bir grup arkadaşının AK Parti ile bütünleşmesi hem siyasi doku nakli hem de 2023'e uzanan liderlik planlaması açısından hayati sonuçlar yaratacak.
Yeni Türkiye perspektifinde ise şu konular dikkati çekiyor:
1- Sivil anayasa ve devlette güç dağılımının düzenlenmesi. 2- Kürt sorununun çözümünde güçlü inisiyatif. 3- Yerinden yönetime dayalı kamu idaresi. 4- Daraltılmış bölgeyi esas alan seçim sistemi.
AK Parti'nin el attığı ama neticelendiremediği bu dört başlıkta Kurtulmuş ve arkadaşlarının ezber bozan önerileri söz konusu.
Ve son konu... Özellikle "cumhurbaşkanlığı seçimi."
Türkiye, başkanlık veya yarı başkanlık sistemine geçecekse, bunun provası 2014'te yapılacak. İlk kez halkın seçeceği Cumhurbaşkanı'nın birinci turda yüzde 50'yi hayli aşan oy alması, ilerisi için belirleyici olacak. Bu nedenle AK Parti'ye uygulanacak "siyasi aşı" genel merkezdeki dinamikler kadar Çankaya hesaplarını da doğrudan etkileyecek.