CHP'nin dünkü olağanüstü kurultayını iki açıdan değerlendirmek mümkün:
1- "Yeni CHP" ile "Hakiki CHP" arasındaki hesaplaşma.
2- Kurultay salonuna sinen "AK Parti patentli temalar."
Kemal Kılıçdaroğlu, "Demokrasi" vaadi ve"Disiplin" uyarısı ile girdiği kurultaydan "genel başkanlığını"tescilleyerek çıktı ama "liderlik" iddiasının hâlâ zaman gerektirdiği görüldü. Kemal Bey, "tüzük" içerikli kurultayın esasen kendisi için "güven oylaması" niteliğinde olduğunun farkında idi. Ve yarışı galip bitirdi. Kadınlara, gençlere parti yönetiminde kota açan, tabanın katılımını artıran CHP Genel Merkezi, aynı zamanda "huzuru bozanların tasfiyesine" de yeşil ışık yakarak bir anlamda, "kendine göre demokrasi" çizgisine oturdu.
***
Gerek eski Genel Başkan
Deniz Baykal'ın "
ön şartları" gerekse eski Genel Sekreter
Önder Sav'ın "
dayatmaları" karşısında Kılıçdaroğlu, "
genel başkanlık gücünü" kimse ile paylaşmayacağını ilan etti. İşte bu duruş, "
Yeni CHP" ile "
Hakiki CHP" arasında en azından "
seçimli kurultaya" kadar çekişmenin süreceğinin habercisi idi. Anlaşılan o ki Sav ve arkadaşları, "
sonradan olma CHP'lilerle" mücadeleyi bırakmayacak. Kılıçdaroğlu ise "
O ne der, bu ne yapar?" kaygısından sıyrılıp, bildiği yolda ve bedelini ödemeye razı olarak ilerleyecek.
***
CHP Genel Başkanı, üst perdeden konuştuğu kurultayda çok başlı mesajlar verdi. Bir yandan "
1923-40 dönemine ilişkin CHP icraatlarını" anlattı diğer yandan da "
Özel yetkili mahkemeler, YÖK, seçim barajı, özel yaşamın korunması"üzerinde durdu. Bunların tamamı iktidar partisine dönüktü. Ama bir kez olsun bile "
Kürt sorunu" demedi. "
Güneydoğu"deyip geçti. En çarpıcı sözleri ise Başbakan
Tayyip Erdoğan'ın "
Beraber yürüdük biz yollarda" sloganının tekrarı gibiydi. Buna rağmen "
siyasetin özünü kavramış" izlenimi uyandırdı. "
Beraber yürüyeceksek bu yollarda halkın sorunlarına kilitleneceğiz. Halkı suçlamak, halkta kusur bulmak yok!"vurgusu Kılıçdaroğlu'nun inandığı ama hayata geçiremediği siyasetin özetiydi adeta.
Sözün özü...
Daha iyi alternatif bulamayan CHP delegesi Kılıçdaroğlu'na 2014'teki seçimlere kadar bir kredi daha açtı. "
Parti büyüyemezse, Kemal Bey efsanesi küçülecek ve yeni sol parti arayışı hızlanacak!"