Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

İmamoğlu’nun Esenyurt telaşı tamamen duygusal da olabilir

Sesli dinlemek için tıklayınız.

DEM ile CHP arasındaki "kent uzlaşısı"nın adayı olarak seçilen Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasına en sert tepkiyi Ekrem İmamoğlu verdi.
Tıpkı Saraçhane'de yaptığı gibi, Ankara'daki genel başkanını ve partisini beklemeden inisiyatif aldı. Meseleyi cumhurbaşkanı adaylığı iddiasını desteklemek için bir sıçrama noktası olarak kullandı.



İmamoğlu'nun rol çalma girişiminin parti içi iktidar mücadelesinin yanı sıra "tamamen duygusal" sebepleri olabileceğini de söylemek mümkün.
Zira, sorgusunda hesabına geldiği iddia edilen milyonları hatırlamadığını söyleyen Ahmet Özer, yalnızca PKK'nın değil, İmamoğlu'nun da güvendiği bir isim. Esenyurt'a belediye başkanı seçilmeden önce İmamoğlu'nun danışmanıydı.
Ekrem Bey kendisine ne danışıyordu bilmiyorum. Ama Gaffar Yakınca'nın tarifiyle, "Kandil'in santrali gibi çalışan" bu belediye başkanına sesi kısılana kadar kefil olduğuna göre epey yakın olmalılar.

***


PEKİ YA ÖZGÜR ÖZEL'İN TELAŞI?
Esenyurt tartışmasında İmamoğlu'na rol kaptırıp çırak çıkmamak için Ankara'dan depara kalkan ve soluğu İstanbul'da alan Özgür Özel dün de otobüs üstünde "el yükseltiyordu".




Ahmet Özer öyle sahiplenilmez böyle sahiplenir dercesine, soruşturmanın savcısını "seyyar giyotin" diyerek hedef gösteriyordu.
Belli ki CHP ile DEM-PKK arasındaki ilişkiye yoğunlaşan tartışmaya, FETÖ karşıtlığı üzerinden dâhil olmaya karar verdi.
İmamoğlu, DEM seçmeninin 2028'deki desteğini almak için Kandil'in adaylarına dört elle sarılmışken, akıllıca bir taktik.
En fazla Özel'in, FETÖ'nün finans kaynaklarına ve medyasına polis baskınları yapılırken canlı kalkan olduğunu falan hatırlatan çıkar, o kadar.

***


TERÖRİSTLE NE KONUŞULUR?
PKK'nın üst düzey yöneticileri de dâhil teröristlerle yoğun bir telefon trafiği yürüten Esenyurt Belediye Başkanı, ne konuştuklarını hatırlamıyormuş. Çünkü bilim insanıymış.
Gülmekte acele etmeyin...
Elindeki Türk bayrağıyla belediye önünde kendisine destek veren bir kadının, Halk TV muhabirine söylediklerine kulak verin. Aynen şunları söylüyor:
"Bahçeli, Öcalan'ı Meclis'e çağırırken burada terörle ilişkisi olan başkanımızın içeriye atılması korkunç bir adaletsizliktir, kınıyorum."
Tek örnek bu değil. CHP'nin Kandil'in stepnesi olmasını, "Çözüm sürecinde AK Partililer de Remzi Kartal'la görüştüler" diyerek unutturmaya çalışıyorlar.
İyi de Bahçeli, Öcalan'a "Gelsin silah bırakıyoruz desin" diyerek sesleniyor. Çözüm sürecinde söz konusu kişilerle yan yana gelenler de PKK'ya silah bıraktırmak için devreye girmişlerdi.
Telefon kayıtlarına göre, PKK adına eylemdeyken yakalanan, öldürülen teröristlere methiyeler düzen Ahmet Özer ne konuştuklarını hatırlarsa söylesin bakalım. Kaç kere kankasına, "Remzi bırak bu işleri, adalete teslim ol" falan demiş mesela?

***


VERGİ YÜZSÜZLERİ UTANIR MI?
"Açıklayın şu vergi yüzsüzlerini, kapısının önünde kuyruk olup da vergi levhasında matrahsız yazan hırsızları" diyorduk.
Hazine ve Maliye Bakanlığı nihayet dün listeyi açıkladı. Kaçırılan verginin toplamı 915 milyar TL.
Ancak bakan, 5 milyon lira üzerinde vergi borcu bulunan 36 bin 806 mükellefin 30 bin 696'sının vergisinin tahsil edilemeyeceğini söylüyor.
Sebebi belliymiş. Kitabına uydurmuşlar. Onca para kazandıkları şirketleri malı mülkü olmayan kişilerin üzerine yapmışlar. Kırtasiyeye boğulan bürokrasinin denetiminden "bir şekilde" kaçmayı başarmışlar.



Tahsil kabiliyeti olan 113.8 milyar lira için de vergi daireleri tüm mükelleflerle görüşüyor, borçlarını ödemeleri konusunda gerekli kolaylıkları sağlıyormuş.
Peki şirketlerinin adları vergi dairelerine asılan, internette yayınlanan "yüzsüzler" utanırlar mı?
Hiç sanmıyorum.
Çünkü konu yalnızca bu yüzsüzlerle ilgili değil. Toplumumuzda vergi kaçırmak suç ya da ahlaksızlık olarak algılanmıyor. İnsanlar hırsızlık yapanı görünce ayıplamak yerine "Çalacaksan büyük çalacaksın abi" diye söylenmeyi marifet sayıyor.
Umarın bu uygulama ve hassasiyet, ekonomik darboğazdan geçtiğimiz günlere özel bir istisna olarak kalmaz. Kurumsallaşmış demokrasilerde olduğu gibi, vergisini zamanında ödeyenlerin kendisini enayi gibi hissetmeyeceği adil bir sistemin yasal zemini oluşturulur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA