Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Batı ajanlarını, Rusya vatandaşlarını istedi

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Türkiye'nin koordinasyonunda gerçekleştirilen son yılların en geniş kapsamlı takas operasyonunda 2'si çocuk 10 rehine Rusya'ya, 13 rehine Almanya'ya ve 3 rehine de ABD'ye iade edildi.
MİT'in yürüttüğü saat gibi işleyen İstanbul'daki organizasyonun ardından ülkelerine uçan rehineleri Rusya'da Putin, ABD'de Biden ve refakatçisi Kamala Harris karşıladı.
Rusya'nın ABD'den talep ettiği kişilerin tamamı Rusya vatandaşı. Aralarında bir Rus milletvekilinin oğlu da var; Slovenya'da küçük çocuklarıyla birlikte ailece tutuklanan Dultsev ve Dultseva çifti de.



Ne var ki Batı'nın elindeki Ruslara karşı Putin'den talep ettiği kişilerin tamamına yakını yine Ruslar.
ABD'li bir gazeteci ve Moskova'nın olası bir takasta kullanmak üzere kulp takıp içeri tıktığı bahtsız Alman dışındaki tüm isimler Rusya'daki Batı yanlısı muhalifler. Aralarında dokunulmazlık için dört ülkeden vatandaşlık alan profesyonel aktivistler de var.
Putin, serbest bırakılıp ülkeye dönen vatandaşların Rusya'ya bağlılıklarından ötürü ödüllendirileceğini söyledi. Batı da kurtardığı Rusları vatanlarına bağlı olmadıkları için vatandaşlıkla falan mükâfatlandırır artık.
Ortaya çıkan bu fotoğraf bana Joe Rogan'a konuşan eski bir CIA yöneticisinin, "Sosyal medyayla birlikte casusluk faaliyetlerinde kendi ajanlarımızı kullanmamıza gerek kalmadı" şeklindeki sözlerini hatırlattı. Adamlar, "bu yeni silah" sayesinde sahaya inmelerine gerek kalmadan operasyon çekecekleri ülkelerde kitleleri harekete geçirme kabiliyeti elde etmişler.
Son esir takasında ortaya çıkan tablo, CIA yöneticisinin tarif ettiği mekanizmanın Rusya'da çalıştığının göstergesi. Eski usul çalışan Putin de 2022'de Rusya'daki Batı merkezli sosyal medya platformlarına getirdiği yasağı, bir karşı casusluk hamlesi olarak izah ediyor.
Batı'nın bu mücadeledeki başarısıysa, kuşkusuz, espiyonaj faaliyetini düşünce ve ifade özgürlüğü sosuyla gizlemekteki maharetinden kaynaklanıyor.

***


BETON DÖKSÜNLER
Öğle saatlerinde BTK dün Instagram'a erişim yasağı getirdiğini duyurdu.
Kararın İsrail'in Filistin'deki soykırımına ve İran'daki son suikastına dair haberleri ve paylaşımları keyfi gerekçelerle sansürleyen META platformuna bir cevap olduğu ortada.
Aynı zamanda BTK'nın eski başkanı olan Ulaştırma Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, "Kendilerine bildirilen suçlara karşı gereken adımları yerine getirmediler" diyor. Ülkelere farklı standartlar uygulandığını hatırlatıp "güvenli, temiz ve adil içerik hassasiyeti"nin Türkiye için de geçerli olmasını talep ettiklerini söylüyor.



Muhtemelen yazıyı okuduğunuz saatlerde yasak kalkmış olur. Umarım bu uyarı, Gazze savaşıyla iyice çığırından çıkan Zuckerberg üzerinde az da olsa etkili olur.
Zira daha dünkü yazımda Facebook ve Instagram'ın sahibi META platformunun, Paris Olimpiyatları'yla ilgili makaleme getirdiği kısıtlamadan yakınmıştım.
Ortada yeni bir durum da yok. Pandemide "aşı karşıtı gazeteciler" diye fişlendiğimizi, hesaplarımızın sınırlandırılmasını, yazılarımıza, TV programlarımıza uygulanan sansürü unutmadık.
Bu arada META'nın sansürüne tepki göstermeyip "Çözüm erişim yasağı değil" diye söylenmeye başlayanların itirazlarına katılıyorum. Kesinlikle değil. Aslında Tiktok da dâhil hepsinin üzerine beton dökmek lazım ya.
Haklısınız o zaman da üçüncü dünya ülkesi ilan ediliyorsunuz, şu ana kadar 40 bin sivilin hayatını kaybettiği tarihin son soykırımını yürüten "medeniyetten", "çağdaş dünyadan" dışlanıyorsunuz. Gören de içindeyiz sanır.

***


DOLAR DÜŞÜK, İHRACAT YÜKSEK
Sebep Sonuç'un konuklarından ekonomist Nejat Özonay dün açıklanan ihracat verilerini değerlendiriyor:
"23.5 milyar dolarla tarihin en yüksek temmuz ayı ihracatına ulaşıldı... Yıllıklandırılmış ihracat da 261.5 milyar dolarla yeni bir rekor kırdı... 'Dolar-TL çok düşük, ihracatçı zorda' yakınmalarının çok anlamı olmadığı da anlaşıldı. Değersiz Türk Lirası kolaycılığıyla ihracatın Türkiye'ye faydası yok... Yapacaksa, rekabet gücü olan, katma değerli ürün üreten firmalar ihracat yapsın..."




Doları olanın kurun yüksek olmasını istemesi normal de maaşlı vatandaşın, emeklinin "Dolar çok düşük" diye yakınmasını nasıl sağladılar ona aklım yatmıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA