Cumhurbaşkanı Erdoğan dün gazetecilere pazar günü İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı adaylarını açıklayacaklarını söyledi.
AK Parti siyasi geleneğinde görevlere talip olmak pek hoş karşılanmadığı için adaylar açıktan bir kampanya süreci yürütmüyor. Bu da adaylarını açıklamayı önümüzdeki haftaya erteleyen muhalefetteki gibi bir kavga gürültü ortamı yaratmıyor.
Elbette bu durum AK Partili adayların kulis yürütmedikleri anlamına gelmiyor. Ve hepimizin bildiği üzere çoğu zaman bu kulisler adayları yaratıyor.
Son düzlüğe girerken basında üç isim öne çıkıyor, diğer olasılıkların artık adı geçmiyor.
Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum önde gibi.
Ardından AK Parti İBB Meclis Grup Başkanvekili Tevfik Göksu geliyor.
Ve sürpriz isim olarak İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya.
***
EGE, YAKALANAN İSRAİL CASUSLARINI GÖRMESİN!
İstanbul'da yakalanan ve İsrail istihbarat servisine çalıştıkları açıklanan ajan provokatörlerin fotoğrafları basınla paylaşıldı.
Aralarında muhafazakâr, dindar görünümlü kadınlar, hilafet geyiği sürerken "şeriat umacısının" işlendiği B sınıfı eski Türk filmlerinden Anıtkabir'e ışınlanmış gibi "Hilafet isteriz" diye ortaya çıkan o adamın kopyası tipler de var.
Hafta sonu Filistin mitinginde bir adamı yumruklayan kullanışlı aptalın yolda görse saldıracağı karakterler.
Sizce İsrail istihbaratı bu profille nasıl bir kaos yaratmayı hedefliyor olabilir?
Yine mi bamya demeyin!
Nasıl klişe, pespaye bir oyunun içine yeniden çekilmeye çalışıldığının hâlâ farkına varmayanlar var.
***
İSRAİL, ABD'Yİ TAM YERİNDEN YAKALAMIŞ
ABD'de kız çocuklarına yönelik cinsel istismar, pedofili ve fuhuş ağı oluşturmakla suçlanan ve hapishanede ölü bulunan ABD'li milyarder Jeffrey Epstein'in fuhuş ağından yeni isimler ifşa oluyor.
Pedofil milyarder ve fuhuş ağıyla bağlantılı olduğu bilinen, gizlilik gerekçesiyle bugüne dek kamuoyuna resmi olarak açıklanmayan isimler hakkındaki gizlilik kararı kalktı.
İsimler ortalığa saçıldı. Kirli çamaşırların sahipleri arasında yok yok. Eski Norveç başbakanlarından İngiltere Kraliyet Ailesi mensuplarına, ABD'nin eski Başkanı Bill Clinton'dan Microsoft'un kurucusu Bill Gates'e kadar pek çok kişinin adı geçiyor.
Basında skandala karışan görevdeki isimlere dair iddialarsa akla başka meseleleri de getiriyor.
ABD ve Avrupa'daki yönetimlerin, kamuoylarına rağmen İsrail'e koşulsuz desteklerinin arkasında bu şantaj mekanizmasının etkili olduğu bile konuşuluyor.
***
İRAN TELEFONA SARILMADAN ÖNCE İKİ KERE DÜŞÜNMELİ
İran Devrim Muhafızları Komutanı Kasım Süleymani'nin 3. ölüm yıldönümü etkinliklerinde büyük bir terör saldırısı düzenlendi. 95 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce yaralı var.
Eski ABD Başkanı Donald Trump, Teksas'ta yaptığı bir konuşmada Süleymani'nin Ocak 2020'de ABD tarafından öldürülmesinin ardından İranlı yetkililerin kendisiyle iletişime geçtiğini söylemişti. Tahran'ın, ABD üssüne düzenlediği bir saldırıyı önceden haber verdiğini iddia eden Trump olayı şöyle anlatmıştı:
"Bizi aradılar ve dediler ki, 'Dinleyin, başka seçeneğimiz yok. Sizi vurmak zorundayız, çünkü kendimize saygımız var'. Bunu anlıyordum. Onları vurmuştuk ve bir şeyler yapmaları gerekiyordu."
Konuşan eski bir ABD başkanı.
Trump'ın bahsettiği İran'ın misillemesinde 22 füzenin boşaltılmış üslere düştüğünü de biliyoruz.
Bu kez İran'ı vuranın çevre ülkelerde suikastlara, ajan faaliyetlerine hız veren İsrail olduğu iddia ediliyor. İran bu krizin üstesinden de bildiği gibi gelecekse, ABD'yi uyardıktan sonra İsrail'e birkaç füze sallayacaksa dikkatli olsun.
Zira Tel Aviv, arkasına aldığı Batı Bloku'nun desteğini savaşı bölgede yaymak, dikkatleri dağıtmak için bir fırsat olarak görüyor.
Sıkıştığı Gazze'den çıkmak için bahane arıyor.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın, "İsraillilerin Lübnan'la savaşa başlamamak için kendilerini zor tuttuklarını düşünüyorum" sözleri bölgede fırtına öncesi sessizliğe işaret ediyor.
Tahran daha "Füze yollayacağız. idare edin" diye telefona sarılmadan Tel Aviv "Öldük" diye dünyayı ayağa kaldırır.