2024 ABD seçimleri yaklaşırken Hollywood da beklenen pozisyonunu alıyor. Robert De Niro startı verdi. Medyaya çıkıp Başkan Biden'ın "sedyede" kalmasının, Donald Trump'ın Oval Ofis'te geçirdiği dört yıldan daha iyi olduğunu söyledi.
Peki sedyedeki Başkan'ın işlerini 4 yıl kim ya da kimler görecek?
De Niro mu?
Hayır tabii ki.
Biden ayakta uyurken geçen 4 yılda ülkeyi hangi koalisyon yönettiyse bir 4 yıl daha pekâlâ idare edebilirler.
Gizemli bir konseyden, kuklacıdan falan bahsetmiyoruz. Kim oldukları sır da değil.
Erdoğan'ın üstüne kürek kürek kum attığı ancak bugünlerde yeniden canlandırılmaya çalışılan bizdeki askeri vesayet sürecinin bileşenleri gibi düşünebilirsiniz.
Ülkede askeri ve sivil bürokrasiye, yüksek yargıya, istihbarata, Hollywood'a, medyaya her yere çökmüşler. CHP'leri de Demokrat Parti.
Bugünlerde de mahkemelerin yapamadığını yapıp, anketlerde ABD halkının ilk tercihi görünen seçim öncesi Trump'ı Suprem Court aracılığıyla içeriye tıkmaya çalışıyorlar.
Suprem Court, bizdeki Anayasa Mahkemesi'ne denk gelen bir yapı. Farkı, üyelerinin ömür boyu görev yapması.
Ancak Yüksek Mahkeme, Trump için verdiği geçen günkü skandal kararda olduğu gibi, hakkında hiçbir mahkeme kararı olmayan bir yurttaşı seçimlere girmekten men ederek anayasayı, evrensel hukuku çiğnemekten çekinmiyor.
Bay De Niro'nun sedyede bir başkanın devam ettirmesini istediği ABD'deki işleyiş kabaca bu.
Tamam Trump da bir Erdoğan değil.
Ama 9/11 saldırılarından sonra ABD'nin ve dünyanın iplerini daha da sıkan müesses nizama kısa devre yaptırma potansiyeli olan tek gerçek, sahici aktör de o.
***
ŞEYH SAİD, ÖZGÜR ÖZEL'İN AYAĞINA DOLANDI
Şeyh Said tartışmalarına "Atatürk de bizim Şeyh Said de bizim" tadında giren CHP'nin yeni Genel Başkanı Özgür Özel, o gün bugündür "Dedim ama niye dedim" şeklinde izahat veriyor.
Dün de Cumhuriyet'e yazdığı mektup yayınlandı.
Ancak, seçim sonrası yine tarihi tartışmalara dalan, dağılan kitleyi konsolide etme umudunu askeri okul öğrencilerinin Atatürk rozetinde arayanlar peşini bırakacak gibi görünmüyorlar.
Belli ki, Özel HDP tarafından kürsüde "Eş Genel Başkan" ilan edilince jeste jestle karşılık vermek istedi. Sözleri ayağına dolandı.
Demek ki neymiş, ortaya karışık yapmayacaksın.
***
MASKESİZ SOKAĞA ÇIKMAYIN!
Sakin olun. Ben demiyorum tabii ki.
Bu kez mesele de kış öncesi yeniden reklamına başlanan Kovid'in yeni nesil sürümü JN.1 değil.
Bu isimle tutması zaten zor.
Başlıktaki tavsiye, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros'a ait.
Hoca, dün İstanbul'da Göztepe, Kâğıthane ve Aksaray gibi bölgelerdeki hava kirliği seviyesinin turuncu renkte ölçülmesi üzerine şu uyarıyı yapıyor:
"İhtiyacınız yoksa hava kirliliğinin yoğun olduğu yerlere gitmeyin. Örnek veriyorum; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın web sitesine baktınız, belli bölgede hava kirliliği var. O bölgedeki işinizi erteleyebiliyorsanız erteleyin, o bölgeye gitmeyin. Ama illa gitmeniz gerekiyor, sağlık sorununuz da var ise maske o kirli havayı solumanızı bir nebze önleyecektir, daha temiz hava solumanıza yardımcı olacaktır."
Ayrıca pandemide bilim adamları işe yaramaz dediği için kullanmadığım maskeyle şahsi bir sorunum yok. İşi yaradığı yerler, zamanlar olabilir. Sadece son bir yılda havası yüzde 10 kirlenen İstanbul'da bu aralar olduğu gibi.