71 yaşındaki Vladimir Putin Rusya'yı 1999'dan bu yana ya devlet başkanı ya da başbakan olarak yönetiyor.
Dün yeni bir altı yıllık dönem için adaylığı oylanarak ilan edildi. Putin resmen "bağımsız" aday. Aslında Birleşik Rusya Partisi tarafından da aday gösterilebilir ama o daha geniş kesimlerden oy almak için rakiplerinin karşısına "bağımsız" aday olarak çıkmayı tercih ediyor.
İstediğini de alıyor. Yeniden aday olabilmesinin yolunu açan anayasa değişikliğinin ardından girdiği 2018 seçimlerinde yüzde 77 oy almıştı. En yakın rakibi komünist Parti'nin lideri Pavel Grudinin ise sadece yüzde 12'de kalmıştı.
Putin bu seçime de rahat gidiyor...
Batının Rus halkını ve Rus kültürünü hedef alan ambargolarına rağmen ülkenin ekonomisi çökmedi.
Ukrayna savaşında da Biden'ın iddia ettiğinin aksine kaybeden değil kazanan tarafta. Neticede 2024'deki sandıklar, Luhansk, Donetsk, Herson ve Zaporijna gibi Rusya'nın aldığı Ukrayna topraklarında da kurulacak. ABD'nin ve batının zaferden ümidi kalmadığı için yardımı kestiğini de Zelenski kendisi söylüyor.
"Rahat gider tabii, ülkede muhalefet, özgür basın mı bıraktı" diye kestirip atabilirsiniz.
Ama Rusya'da bu dedikleriniz ne zaman vardı sorusunun cevabı basit değil mi?
Çarlık döneminde olamaz. Ki toplumsal patlama yaşandı ve devrim oldu.
Milyonlarca insanın çalışma kamplarında öldüğü sosyalizm dönemi ise Çarlık'a rahmet okuttu.
Peki tarihi bırakalım, bu saydıklarınız dünya üzerinde bugün nerede ne kadar var?
Seçimlerdeki oy kullanma makinelerini dipsiz yatırım şirketlerinin yönettiği, bugünlerde 2024 seçimlerini kazanması muhtemel "bağımsız muhalefet adayını" içeri tıkmaya çalışan, Gazeteci Julian Asange'ın peşinde sürek avına çıkan ABD'yi örnek göstermeyeceksiniz değil mi?
Yetkileri sembolik denen Kraliçe'nin Brexit'le ilgili bir oylama sırasında parmanetoyu şık bir şekilde veto edebildiği İngiltere'de demokrasi var diyorsak Rusya için de aksini iddia edemeyiz.
Sonuçta Putin 90'larda dizlerinin üzerine çökmüş 150 milyonluk bir ülkeyi ayağa kaldırdı. Büyük işler başardı.
Bu tablonun ve deneyimin seçmeni memnun ediyor olması ihtimali çok mu düşük?
Kaldı ki eğer Rus halkı birinin Rusya'yı ondan daha iyi yöneteceğine düşünse, Putin ne kadar da karşı koysa buna engel olabilir mi?
Yoksa Rusların da kendileri için neyin iyi olduğunu bilemeyecek makarnacılar olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Kendinizi niye kandırıyorsunuz?
***
FRANSIZ MEDYASI "GÖREV BAŞINDA"
İsrail Filistin'de tüm savaşların gazeteci öldürme rekorunu kırarken meslektaşımız Ömer Aydın Fransa'dan bildiriyor;
"Fransız devlet kanalı ve RSF, 'görev başında' öldürülmeyen gazeteciyi gazeteci saymıyormuş. Açıklamaları bu şekilde. Yani bunlara göre gazeteci sayılmaları için ya canlı yayında öldürülecekler ya da röportaj sırasında... İsrail'in gazeteci katliamları ve savaş suçlarını aklama amaçlı, utanç verici bir taraftarlık. Rezil bir çaba."
***
BARAJ BU; DOLAR DA BOŞALIR DA...
Ne oldu? Hani kurallık... Susuz kış bizi bekliyordu!?
Medya pandemideki ölüm sayıları gibi her gün "baraj doluluk oranlarını" veriyordu...
İBB Başkanı İmamoğlu, dün barajlardaki doluluk seviyesinin "son dönemdeki yağışlarla ilgili istenilen seviyeye geldiğini" duyuruyordu.
Korktuğunuza kaygılandığınıza değdi mi?
İnsanın en büyük zaaflarından biri "içinde bulunduğu evrenin işleyişini bütünlükçü bir şekilde algılayabileceğine inanma" eğilimi.
Diğeri de "içinde bulunduğu durumun sürekli devam edeceğini" sanması.
İki yanılgı birbirini besliyor ve sonuçta ortaya ümitsizlik, karamsarlık çıkıyor.
Sizi sürekli bir şeyle korkutmaya, "şelalenin yaklaştığına" inandırmaya çalışanlardan uzak durarak kendinizi koruyabilirsiniz.
