Görmüyor musunuz, gözlerinizin önünde acemi bir piyes sergileniyor.
Seçimlere üç gün kala, Kılıçdaroğlu'nun oylarını böldüğü gerekçesiyle tehdit edilen, sokağa çıkamaz hale getirilen Muharrem İnce'nin montaj kaseti FETÖ'cü hesaplar üzerinden servis ediliyor...
İnce "sahte" dediği görüntülerin yayınlanmasının ardından adaylıktan çekiliyor. Ama "Çekilme nedenim bu videolar ya da yayınlanacak olan yenileri değil" diyor. "Çekileyim de yenilginin faturasını bana yıkmasın bunlar" diye pisliğe bulaşmamak için çekildiğini söylüyor.
Ve final sahnesinde de Kemal Bey çıkıp operasyonun arkasında Türkiye seçimlerine müdahale etmekle suçladığı Rusya var diyor!
Tabii Ruslar şaşkın.
Ama yine de Putin'in sözcüsü Peskov, dün Kılıçdaroğlu'na, "Kafanız mı iyi, niye yapalım ki" dercesine oltaya gelmeyin uyarısı yapmayı ihmal etmedi:
"Türkiye'deki seçimlere müdahale ettiğimiz yönündeki açıklamanın gerekçesini bilmiyoruz ve buna şiddetle karşı çıkıyoruz. Bu iddiaları Kılıçdaroğlu'na iletenler yalancıdır."
Tabii adamlar Kemal Bey'i bizim kadar tanımadıkları için, CIA'nın 2020 ABD seçimlerinde ortaya attığı afişe olmuş bir dezenformasyonu, 6 bin mil ötedeki Türkiye ana muhalefet liderinin seçimlerde kullanacak kadar aklını kaybetmiş olabileceğine inanamıyorlar. İşgal ettiği makamı ciddiye alıp cevap veriyorlar.
Şimdi "Montaj videonun arkasında Rusya var" diyen Kılıçdaroğlu'na sormayalım da ne yapalım?
Merak etmeyin, Twitter'da kafa bulan arkadaşlar gibi "Rus istihbaratına mı çalışıyorsunuz?" diye sormayacağım...
Ama aklıma takıldı. Birkaç gün önceki mitinginizde, İnce'yle ilgili montaj görüntüleri yayınlayan FETÖ'cü hesabın adını verip reklamını yaptınız. "Hükümet bu hesabı susturmaya çalışıyor, uyarıyorum" diye isyan ettiniz.
Putin liderliğindeki Rusya ise, trollerinin reklamını yaptığınız FETÖ'yü topraklarına sokmayan, barındırmayan, deşifre eden nadir devletlerden biri.
Kulağınıza fısıldayanlara "Kendimize güldürmeyelim" diyerek bu "ayrıntıyı" hatırlatmadınız mı?
Bari siz söyleyin...
Kurtlar sofrasında var olmaya çalışan Cumhuriyet'i önümüzdeki beş yılda yönetmeye talip bir adayın, FETÖ'nün, istihbarat servislerinin sahne aldığı bu karanlık piyeste, baştan sona rezalette ne rolü olabilir ki?
Tehlikenin farkında mısınız?
***
50+ NAGEHAN BİLİR HÜKÜMET MODELİ
Nagehan Alçı henüz 50'sinde değil. Benden bir iki yaş büyüktür. Yani henüz rol modeli Nazlı Ilıcak gibi 50+ diye bahsedilecek yaşta değil.
50+ diye başlık atmamın sebebi, 50+1'e dayanan hükümet modelimize getirdiği 367 meşruiyet kıstası sebebiyle.
Nagehan'a göre 14 Mayıs'ta öyle düz 50+1'le falan olmazmış. Şöyle "nitelikli bir 50+1" lazımmış. Yoksa huzurumuz kaçarmış.
Seçim öncesi "Eğer Kemal Bey kazanırsa, Erdoğan çifti, Kılıçdaroğlu çiftini bizzat Külliye'de karşılayacak, sohbetler edildikten sonra medya önüne iki siyasi lider çıkacaktır. Demokrasinin erdemini vurgulayan konuşmaların ardından güzel bir devir-teslim olacaktır. Bunu kesin olarak biliyorum" şeklindeki projeksiyonlarıyla ufkumuzu aydınlatan Nagehan nasıl huzura erer bilmiyorum ama kusura bakmasın...
Biz hükümet modelimizin şartlarını geçen referandumda tartıştık, kabul ettik.
Seçim sistemiz de malum matematiğe, hukuka dayanıyor.
Hepsinden önemlisi, sandıktan çıkan iradesini beğendirmek için kırk dereden su getirtilen bu halk şımarıklıklardan çok sıkıldı.
Hayat... 367 icadıyla halkın iradesini "nitelik" testine sokan Sabih Kanadoğluculuk oynamak da Nagehan'a kaldı işte.
