Dün seçimlere iki gün kala kameraların karşısına dayak yemiş gibi çıkan Muharrem İnce, Kılıçdaroğlu lehine adaylıktan çekilmek zorunda kaldığını açıkladı.
Piyasaya sürülen birtakım görüntülerin ardından bu kararını açıklayan İnce'nin, söz konusu videonun montaj, iddiaların düzmece olduğunu söylediği hâlde neden istifa ettiğini anlayabilmiş değiliz.
"Ben çekileyim de yenilgilerine bahane kalmasın" sözlerinden anlaşıldığı üzere ileriye dönük hesapları da olabilir.
Geçmiş olsun.
Artık kim, kemik seslerinin çıktığı siyaset arenasında ancak bu kadar dayanabilen bir doğal cumhurbaşkanı adayını izler bilemiyorum.
İnce'yi cesur bulup peşine takılan, ona güvenen Memleket Partisi tabanı, örgütü, adayları da "isyanda".
Ne var ki Türk siyasi tarihine "İkinci Baykal Vakası" olarak geçen bu kaset operasyonunun, Okyanus ötesinden Kılıçdaroğlu'nun yelkenlerini doldurmak için yapıldığı ortada.
Tıpkı CHP'nin başına geldiği günlerde olduğu gibi...
***
HER İFTİRA BİR İTİRAF
FETÖ'cülerin attığı her iftiranın bir itiraf olduğunu yaşayarak gördük.
"Darbe yapacaklar" dediler, önce onlar darbeye kalkıştılar.
"Çalıyorlar" dediler, "himmet" ayağına işadamlarını, ülkeyi haraca bağlayıp götürebildiklerini ayakkabı kutularına koyup yurtdışına kaçırdılar.
"Kaçacak" dediler, bugün dünyanın dört bir yanında sığıntı olarak yaşıyorlar.
Siyasi hayatımıza kaset, şantaj, montaj işlerini de onlar soktular. Siyasileri, bürokratları, hatta kurumları ele geçirdiler.
2011 seçimleri öncesinde de CHP'yi ve MHP'yi dizayn etmek için seks kasetlerini piyasaya sürdüler.
Devlet Bahçeli bazı vekilleri üzerinden partisine yapılan tehdidi savuşturmayı başardı. Ne var ki MHP'den de ayrılan Akşener, İyi Parti'yi kurdu, oyları böldü ve bizzat kurucu arkadaşlarının ağzından söylersek "Partiyi FETÖ'cülerle doldurdu".
Bu kasetlerden biriyle de Deniz Baykal'ı devirdiler. Yerine de tesadüf bu ya, bugün "montajmış" diye itiraf ettiği 17-25 Aralık tapelerini Meclis kürsüsünden, Samanyolu TV'den okuttukları, önünü açtıkları Kılıçdaroğlu geldi.
O da bir CHP Genel Başkanı'na yönelik bu operasyonun kuyruğunu yakalayan avukatı Mustafa Kemal Çiçek'in "Üzerine gidelim, davada kurumsal taraf olalım" teklifini reddetti.
Yine tesadüf bu ya, bugün o Kılıçdaroğlu, "Kaset çıkacak, montaj yapacaklar" diye söylenirken, oylarını bölen rakibi hakkında montaj olduğu iddia edilen iğrenç kasetler servis ediliyor.
Yine tam zamanında...
Ve Kemal Bey, 14 Mayıs'ta seçilirse, 13. cumhurbaşkanı olarak ülkeyi KHK'lılara af gibi vaatlerle FETÖ tabanını konsolide eden diğer küçük partilerden yardımcıları ve PKK'nın yasal kanadından dostlarıyla birlikte yönetmeyi vaat ediyor...
***
GÖRMENİZ İÇİN DAHA NE OLMASI GEREKİYOR?
Düne kadar İnce'ye tehditlerle, hakaretlerle, linçle "çekil" diyenler bu rezalet karşısında ne diyorlar?
Hepsini geçtim, "bir fizikçi olarak meslektaşım" dediği İnce'ye Kılıçdaroğlu lehine çekilmesi için duygusal çağrılar yapan Selda Bağcan neye aracılık ettiğini anlamış mıdır mesela?
İnce'ye ait olduğu söylenen görüntüleri paylaşan FETÖ'cü hesapların istifa açıklamasının ardından "O video ve fotoğraflar imha edilecek. Artık ömür boyu seni rahat bırakacağız" mesajını görmüştür herhalde.
Liderleri, umutları gözlerinin önünde sinsice, çiğ çiğ yenen Memleket Partisi seçmeni de...
***
YİNE AYAKLARINA DOLANACAK
Baykal'ın istifa etme sebebi, yayınlanan ilk kasetin ardından "Varan 2 geliyor" tehdidine boyun eğmesiydi.
6+1'li masada kimleri hop oturtup hol kaldırdıklarını ülkece izliyoruz.
İnce de dayanamadı ama göreceksiniz yine ayaklarına dolanacak. Seçim ilk turda bitecek, Türkiye daha fazla vakit kaybetmeyecek.
Kasetle gelenler, kasetle gidecek.