Bu seçimlerde parlamentonun nasıl şekilleneceği her zamankine göre daha önemli.
Zira 6'lı Masa'daki pazarlıkların bu eksende sürdüğünü, Cumhur İttifakı'nı Meclis'te "topal ördek" pozisyonuna düşürme taktiğinin daha gerçekçi bir hedef olarak öne çıktığını görüyoruz.
Bunun yanı sıra iktidar cephesinin mevcut milletvekillerinin performansına yönelik seçmenden yoğun eleştiriler var. Öyle ki bazı vekillerin seçildikleri ilde ikamet etmediklerini bile öğreniyoruz.
Bu ortamda 14 Mayıs seçimleri için milletvekili başvuruları başladı. Kulislerde gazetecisinden sanatçısına pek çok ünlünün adı geçiyor.
Ne var ki yoğunlaşan şikâyetlerden anladığım kadarıyla bu kez seçmen aynı filmi izlememeye kararlı.
Halk "Nasıl olsa Erdoğan'ın adı yetiyor" diyerek konforunu terk etmeyenleri listelerde bir daha görmek istemiyor. Yerine de sadece ünlüler diye benzerlerinin gelmesinden çekiniyor.
İstedikleri vekil profili basit, sade... Aynı kentin havasını soludukları, çarşıda pazarda görüp konuşabilecekleri, ticaret değil siyaset yapmaya gelen hemşerileri. Kısacası kendilerinden birileri.
***
ÖZLEM ZENGİN GERİ ADIM MI ATTI?
"6284 sayılı yasa kırmızı çizgimizdir" çıkışıyla tartışmaların odağı haline gelen AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin geçen çarşamba Sebep Sonuç'ta sorularımızı yanıtladı.
Sosyal medyada, Whatsapp gruplarında başlatılan bir linç kampanyasına maruz kaldığını anlatan Zengin'e ısrarla yaptığı uyarıyı açması için sordum:
"Sadece muhalefetten mi geliyor bu eleştiriler? Sosyal medyada bakıyorum, AK Parti çevrelerinden de eleştiriler geldiğini görüyorum. Yalnızca muhalefetin eleştirileri olarak mı görüyorsunuz bunu yoksa AK Parti çevrelerinde bu konuya dair yapılan tartışmaları, eleştirileri de dikkate alıyor musunuz?"
Cevaben saldırıların sadece muhalefetten gelmediğini söyleyen Zengin bu sorunun tartışmanın önüne geçtiğinden yakındı.
Röportaj dün sağcısından solcusuna tüm muhalefet yandaşı basında "Özlem Zengin 6284'ten geri adım attı" diye haberdi.
Oysa röportajımızı izleyenlerin de rahatça anladığı üzere Zengin tavrından geri adım falan atmadı. Hatta yayında bu sonucu çağrıştıracak tek bir ifadesi bile olmadı.
Artık bu arkadaşların yalanları, çarpıtmaları karşısında şaşırmıyoruz. Çünkü biliyoruz ki ilgilerinin sebebi ne kadın duyarlılığı ne de söz konusu yasa...
Siyasi taraftarlığa kilitlenmiş kafalarındaki başlığa haber uydurmak için gerçeği eğip büküyorlar.
Aynı elden çıkmış gibi duran haberlerinde, Özlem Zengin'e yönelttiğim soruyu kırparak, sadece "Eleştiriler muhalefetten mi geliyor" şeklinde sormuşum gibi kullanmalarının motivasyonu da bu.
Akıllarınca röportajda hedef şaşırtmaya çalıştığım algısı yaratmaya çalışıyorlar. Yine okurlarını kandırıyorlar.
***
SABAH, ELON MUSK'A SESİMİZİ DUYURDU
Aylardır sansür mekanizmalarından arındırma sözüyle Twitter'ı alan Elon Musk'a Twitter Türkiye'ye de bir el atması için yaptığım çağrılarla kafanızı şişiriyorum.
Çünkü bence mevzu seçim güvenliğimiz açısından hayati önem taşıyor.
Dün de Twitter'ın Türkiye'deki seçim sürecinde kafalarda ciddi soru işaretleri yaratan uygulamalarıyla ilgili son bir yazı yazdım. Bir kullanıcı olarak Musk'tan söz verdiği gibi, "Sana Özel" vb. uygulamaların algoritmalarını şeffaf şekilde açıklamasını talep ettim.
Gece yarısı gazeteci arkadaşım Gaffar Yakınca, Elon Musk'ın "Twitter, 31 Mart'ta tweet önermek için kullanılan (sana özel) tüm kodları açacak" mesajını gönderince doğrusu heyecanlandım.
Üstelik Musk mesajında gayet samimi de görünüyordu. "İnsanlar birçok aptalca şey keşfedecek, kod şeffaflığı sağlamak ilk başta inanılmaz derecede utanç verici olacaktır" diyordu.
31 Mart'ı iple çekiyoruz.
Israrlı haberleriyle konunun peşini bırakmayan Sabah haber merkezini tebrik etmek lazım.