AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin CNN Türk'ten Dicle Canova'ya verdiği röportajda 2023 seçim tarihiyle ilgili olasılıkları daralttı:
"Seçim nisandan sonra olacak. Daha evvel yaptığımız kanundan istifade edebilmemiz için nisan ayını geçmemiz gerekiyor. Haziranla mayıs arasında bir aylık fark var. Mayısa gelmesi çok lüzumlu sebeplerle olacaktır. Ona da erken seçim denmez. Erken seçim bir yıl, bir buçuk yıl, altı aydır. Birkaç hafta olabilir ama mayısta yapmak ile haziranda yapmak arasında bir fark yok. Şu an net bir şey olmadığı için bir şey söylemeyeceğim. Ama birkaç hafta öne gelebilir gelirse de."



Sordum soruşturdum, kaynaklarım olası seçim tarihleri arasında 14 Mayıs'ın öne çıktığı konusunda hemfikirler.
Haziran'da yurt içi ve dışı seyahatlerin arttığını dolaysıyla mümkün olduğunca çok seçmenin katılımını sağlamak üzere böyle bir takvimi tercih ettiklerini söylüyorlar.
Bakalım yıllardır erken seçim diye tutturan, sandıklar ufukta belirince de iki üç haftalık öne çekmeye bile "baskın seçim yapacaklar" diye itiraz eden kafası karışık muhalefetimizin son kararı ne olacak?
Saraçhane'de toplanıp bu kez de "Seçime hayır. Erdoğan yarışa giremez" diye miting yaparlarsa şaşırmayın.
Tabii Kemal Beyin yurt dışı seyahat takvimine denk getirebilirlerse.

***

ERKEN ÖTEN HOROZ SENDROMU

Ekrem İmamoğlu'nun çarşamba gecesi Saraçhane'de yakaladığı hava çabuk yok oldu.



İmamoğlu, mağdurdan yana olan seçmeni zorlama mağduriyetine ikna edemedi. Parti içinde de dengeler aleyhine döndü ve Kemal Beye karşı elini zayıflattı.
Oysa biraz daha sakin olsa, uzun perspketifli düşenebilse, sabırlı davransa her şey farklı olabilirdi.
Vaka siyaset tarihinin "erken öten horoz sendromu" örnekleri arasında yerini aldı.

***

LİTRE HESABI

Dün ahali sosyal medyada Karanlık Oda'nın "A101 Market müşterisi tartıya koydu hileyi yakaladı" başlıklı haberini konuşuyordu.
Videolu haberde bir adam markasını verdiği 5 LT'lik ayçiçek yağının tartıyor ve 4 kilo 683 gr geldiğini görüyor. Ardından gizli zam yapılıyor diyerek yetkilileri göreve çağırıyor.
Evet, haber tahmin ettiğiniz gibi, "1 litre yağ zaten 1 kilo gelmez (920 gr civarı)" uyarıları üzerine silindi. Ardından da "A101 Market müşterisi tartıya koydu tartışmayı başlattı" şeklinde revize edilerek okura sunuldu.
Ve sosyal medyadaki tartışma da her zamanki gibi "A101'den alışveriş yapan yoksul AKP'lilerin cahilliğine" bağlanıverdi. Solcular ya!



Dün meslektaşımız Hande Fırat'ın "Bir yaş daha alırken sağlık gençlik ve güzellik" başlıklı yazısındaki litre hesabı da kafamızı karıştıracak cinstendi.
Zira Hürriyet Ankara Yazarı Dr. Buğra Buyrukçu Hande'ye sağlıklı olmak için 20 kilo başına 1 lt su içmemiz gerektiğini söylemiş. Hande de okurlarından bu tavsiyeyi ihmal etmeyin diyerek öneriyordu.
Ne var ki pek çok hekim de gereğinden fazla su tüketmenin tehlikesine dikkat çekiyor. Normal koşullarda fazla su içilmesi böbreklerin aşırı çalışmasına, vücuttaki sodyum, potasyum ve birçok mineral dengesinin bozulmasına neden olduğunu ve Günde 2-3 litreden fazla su içmemeye çok dikkat etmemiz gerektiğini söylüyorlar.
"Bilim" bu kadar göreceli bir şey mi?
Siz siz olun özgül ağırlığı giderek azalan basınımızda litre hesaplarıyla karşılaşınca iki kez düşünün.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz