Muhalefetin, bir yargı kararı üzerinden İmamoğlu ile Erdoğan'ın siyasi yolculuğu arasında benzerlik kurma çabası acıklı değil mi?
İki ismin aralarında belediye başkanlığı yapmak dışında hiçbir ortak nokta olmamasından falan bahsetmiyorum. Zira gereksiz. Ne siyaseten ne de insani özellikler açısından ortak kümesi bulunmayan bambaşka dünyalar...
Ne var ki 20 yıllık bir iktidarı devirmeyi, Erdoğan'ı sandıkta bir kez olsun yenmeyi vaat eden muhalefetin bu söylemden medet umması başlı başına felaket.
Yahu özendiğiniz hikâyenin, varoluş sebebiniz olan baş rakibiniz Erdoğan'ın geçmişi olduğunu görmüyor musunuz?
Erdoğan, sizin istikbal gördüğünüz seviyeyi mazide bırakalı 30 yıldan çok oluyor.
Bugün vizyonu, performansı, hedefleri ve dış politikadaki özgül ağırlığıyla küresel bir siyaset fenomeni olan Erdoğan'ı böyle yenebileceğinizi mi sanıyorsunuz?
***
HAMLE SIRASI KEMAL BEY'DE
Anketlerde ibrenin Cumhur İttifakı'ndan yana döndüğü güz başından beri Meral Akşener'in aks değiştirdiğini yazıyorum.
Akşener, küçücük partilerin bile pay talep ettiği 6'lı masadaki hayali pazarlıktan daha büyük bir hedefe yöneldi. Bu yolda ilk rakibi de Kemal Kılıçdaroğlu. İmamoğlu'yla da ittifak halinde.
Geçtiğimiz gün de zorlama bir yargı kararını el birliğiyle nasıl şova çevirdiklerine, altılı masaya adaylık dayattıklarına şahit olduk.
Ne var ki bu fiili ittifakın daha fazla tolere edilmesi mümkün görünmüyor. Bir yarılma kaçınılmaz.
Zaten CHP içerisinde Genel Başkan'ın arkasından başka bir partinin lideriyle birlikte işler çeviriyor havası veren İmamoğlu'na karşı güçlü bir tepki oluşmuş durumdaydı. Röportajlarında Erdoğan'ı gördüğü rüyalarını anlatan Ekrem İmamoğlu'nun hırsı, yoldaşlarını bile rahatsız ediyordu. Parti eliti sağda solda açıkça söyleniyordu. Saraçhane'deki görüntüler bardağı taşırdı.
İmamoğlu kararıyla ilgili Milliyet'ten Mehtap Gökdemir'e konuşan muhalefet kaynaklarının sözleri de bu tepkinin en diplomatik ifadesi olsa gerek:
"Bizim zaten kafamızdaki adaylar arasında belediye başkanları yok, altı liderden birisi olmalı, olmazsa dışarıdan birisi olması gerekiyor. İmamoğlu'nun zaten cumhurbaşkanlığında aday olma ihtimali yoktu. Bu kararla birlikte İmamoğlu'nun adaylığının önü tamamen kapanmış oldu."
Durun yahu, siz yoldaşsınız! Hevese bakar mısınız? Partilerinin belediye başkanını istinafsız, Yargıtay'sız gönüllerinde mahkûm etmişler, siyasi yasaklı hale getirmişler.
Ve Almanya'ya yeni gitmişken duruma vaziyet etmek üzere apar topar yurda dönen Kemal Kılıçdaroğlu da henüz hamlesini yapmadı.
Ki hepimiz biliyoruz, Kemal Bey bu kışı da atlatır ama Berlin'de havalimanında özel uçak beklerken yediği ayazı unutmaz.
***
SAVAŞ, ZELENSKİ'Yİ BÜYÜTMÜŞ AMA...
David Letterman, Ukrayna'ya gidip Devlet Başkanı Zelenski'yle metro istasyonunda bir röportaj yapmış.
Letterman eskisi kadar esprili değil, politik mesajları biraz sıkıyor ama televizyonculuk açısından yine harika bir iş çıkarmış. Zelenski'de ise olumlu değişimler var. Savaş sanki onu olgunlaştırmış. Ayakları biraz daha yere basar gibi görünüyor.
Ne yazık ki bir savaşın karanlığında her günü çok zor geçen zavallı Ukraynalıların büyüyen bir çocuğa değil acilen olgun bir siyasetçiye ihtiyacı var. Zira bu savaş bitecek gibi görünmüyor.