Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Artık sivil anayasa zamanı

Erdoğan muhtıralar, zorbalıklar karşısında şapkasını alıp gitmedi, halktan aldığı mührü yere bırakıp kenara çekilmedi. Türkiye askeri vesayet defterinin kapağını onun cesur tavrı sayesinde kapattı.
15 Temmuz'da da halk bu sivil, demokratik duruşun canıyla arkasında durduğunu ortaya koydu.
Halkın temsilcisi sivil iradenin emrindeki generaller artık siyasetle değil asli işleri olan vatan müdafaasıyla meşguller. Bu yüzden de ordumuz Suriye'den Libya'ya, Ermenistan'dan Ege'ye kadar her yerde tarihe geçecek askeri operasyonları tereyağından kıl çeker gibi gerçekleştiriyor.
Evet tabloya böyle bakınca darbe tehdidi artık Türkiye için uzak bir ihtimal gibi görünüyor.
Ama bu bir sanrıdan ibaret.



İnsanlığın yüzlerce yıldır çözüm bulamadığı "Muhafızların muhafızlığını kim yapacak?" sorunsalı hâlâ her seviyede demokrasi için bir tehdit.
Öyle bir liderin kararlı duruşuyla tarihe karışması, ihtimal olmaktan çıkması mümkün değil. Hele hele muhalefeti, darbeyi siyaseti belirlemek için bir araç olarak görenlerin işgal ettiği Türkiye gibi ülkelerde hiç değil.
15 Temmuz'da CIA kontrolündeki FETÖ'cülerin tanklarına kadeh kaldıranların iktidarı aldıklarını düşünün...
Ve tüm icraatı bir yana, sadece bu sivil devrimle bile tarihe geçen Erdoğan'ın yerine postal siyasetini özümsemiş birinin geldiğini...
Sizce bugünkü sivil demokratik kazanımların akıbeti ne olur?
Bu yüzden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün TBMM Genel Kurulu yeni yasama yılı töreninde yaptığı konuşmanın şu bölümü, demokrasimizin kurumsallaşması açısından hayati bir önem taşıyor:
"İnsanlarımızın temel hak ve özgürlüklerini en üst seviyeye çıkartan 'Sessiz Devrimleri' hayata geçirdiğimiz gibi inşallah yeni anayasa çalışmasını da tamamlayacağız. Türkiye'yi vesayetin, darbelerin, baskıların, zulümlerin utancından; vatandaşlarımızı kökeni, inancı, mezhebi, meşrebi, kılık kıyafet ve kültürü sebebi ile horlanmaktan beraber kurtaracağız."
6+1 ittifakı eskinin darbeli günlerine zemin hazırlayan parlamenter sisteme dönüşü vaat ederken Cumhur İttifakı yeni sivil anayasa hedefini daha da çok öne çıkarmalı.

***

ANLAMADIK, ATATÜRK'ÜN BANKAMATİK MEMURU MUSUNUZ?

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan'ın CHP'li Çankaya Belediyesi'ndeki işine 7 yılda 60 gün giderek yaklaşık 350 bin lira maaş aldığı ortaya çıkmıştı.



İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu'nun memuriyetten çıkarılma cezası verdiği Candan dün bir basın açıklaması düzenlemiş. Konuşmasının sonunda da sesine dramatik bir ton vererek şunları söylemiş:
"Bugünden itibaren 657 sayılı devlet memuru değilim, yeminini ettiğim Mustafa Kemal'in memuruyum."
Salondakiler de kendisine çiçekler verip alkışlamışlar.
Aranızda bu konunun Atatürk'le ilgisini anlayabilen var mı?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA