Rus gazını Almanya'ya taşıyan Baltık Denizi'ndeki Kuzey Akım 2 Boru Hattı'nın patlatıldığını herkes kabul ediyor.
Ama kimse failin adını veremiyor.
Oysa ABD Başkanı Biden açık açık Rusya, Ukrayna'ya saldırırsa bu boru hattını vuracaklarına söz vermişti.
Zavallı Avrupalılar da boru hattının yarı parasını kendi şirketleri ödediği halde içlerine doğru yutkunuyorlar. Almanya'nın kışı daha da zor geçirmesine neden olacak ve doğalgaz fiyatlarını artıracak sabotajın Rusya'dan çok kendilerini vurduğunu bile dile getiremiyorlar.
İnsan "Uzun vadeli planlarla, soğukkanlı diplomasiyle imaj yapan Avrupa aklı nasıl böyle yaşa bastı?" diye düşünmeden edemiyor.
Olan bitene bir baksanıza.
Önce Biden'ın peşine takılıp Rusya'ya ambargo uyguladılar. Bu kararın ilk etkisinin Rusya'nın elindeki açık kozu kullanması, Avrupa'yı gazla terbiye etmesi olacağını hesap edemediler. Ekonomilerini kendi elleriyle göçerttiler.
Şimdi de ABD'nin, gaz sorununa çözüm olarak kullandıkları Kuzey Akım 2 formülünü sabote etmesi karşısında alık alık top çeviriyorlar. Karaciğerlerine yumruğu indirenin müttefikleri olması karşısında nasıl tepki vereceklerini bilmiyorlar...
Dahası da var.
Dün Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de Rusya'ya karşı yeni yaptırımları açıklıyordu.
Petrole tavan fiyat uygulaması getireceklermiş.
Çünkü Rusya'nın, savaşı finanse etmek için fosil yakıtların satışından elde ettiği kârı kullandığının farkındalarmış. Bu kararla küresel enerji piyasasını dengeleyeceklermiş.
Maşallah, ne kadar bilinçliler!
Duyan da fosil yakıtları Bayan Leyen'in Avrupa'sı Rusya'ya satıyor sanır.
Yahu siz o yakıtları ulaşımdan ısınmaya kadar "kârdan" daha hayati ihtiyaçlarınız için kullanmıyor musunuz?
Enerji istiyorsanız da kışkırttığınız tek satıcı olan Putin'e istediği fiyattan paşa paşa ödeme yapacaksınız. Hatta ABD Doları karşısında hızla eriyen euro'nuzla değil, Almanya'nın kabul ettiği gibi rubleyle...
Ardından da son konuşmasında bir ay önce trafik kazasında ölen kongre üyesi Jackie'yi arayan, nerede olduğunu soran Biden'ın, Almanya'ya yaptığı gibi sizi de vurmaması için dua edeceksiniz.
Hepsi bu.
Çaylak liderleri tarafından refahları çalınan Avrupalıları ne yazık daha zor günler bekliyor.
***
AKŞENER'İN VİCDANI FATİH ALTAYLI
Meral Akşener, Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığını nazikçe veto ettiği röportajda Fatih Altaylı'yı da kendince "onore" etmeyi unutmamış.
"Siz 28 Şubat döneminde vicdanlı davrandınız" demiş.
Bozacının şahidi şıracı...
Zira iltifat eden, Mehmet Ali Birand'ın programında 28 Şubat darbecilerinin üniversitede başörtüsü yasağı da dahil tüm dayatmalarını harfiyen uygulayacaklarını garanti eden Meral Akşener.
Övülen gazeteci de halkın ve sandıkta seçtiği iradesinin ayaklar altına alındığı, medyasının, siyasetinin ve aydınların kafasını kuma gömdüğü karanlık günlerin en ateşli provokatörlerinden...
Aşağıdaki yazısı o günlerde askeri arkasına alıp nasıl kabadayılık yaptığının, "kevaşe" diye yazmaktan çekinmediği insanlara nasıl nefretini kustuğunun kanıtlarından sadece biri:
"Kendime yeni bir iş buldum. Bundan böyle kılık kıyafet kanununa aykırı olarak dolaşanları, kolundan tuttuğum gibi karakola götüreceğim. Evlerini polise göstereceğim. Otomobilde görürsem plakalarını alıp bildireceğim. Yapılan işlemi savcılığa kadar takip edeceğim. Yok yok, savcılıkta da takip edeceğim. Hırsız yakalatmak iyi de bu kanun tanımayanları yakalatmak mı kötü?" (3 Mart 1997)
Tebrikler Meral Hanım, yayında Altaylı'yı bile utandırmayı başardınız ya...
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz