İtalya'da İtalya'nın Kardeşleri hareketinin lideri Giorgia Meloni, başbakan olmaya hak kazandı.
Türkiye'de sağcısı, solcusu, ılımlı İslamcısı, sorsan ulusalcısı medyada ağız birliği etmişçesine aynı cümleleri kuruyor.
Sanki Netflix'e dizi senaryosu yazıyorlar:
"Faşist diktatör Benito Mussolini'nin Ekim 1922'de Roma'ya yürüyerek iktidarı ele geçirmesinden tam yüz yıl sonra İtalya'ya faşizm gelmiş."
"Hortlamış" demeyi tercih eden de var.
Ayrıca bunlar var ya bunlar, aşırı sağcı, neo faşistmiş!
Artık ülkede özgürlükler tehlike altındaymış.
Siz bakmayın bunlara.
Müesses nizamın başına bela olup ABD savaş aygıtını içeriyle meşgul eden Trump için de aynısını söylemiyorlar mıydı?
Tek bir savaşa girişmeyen Trump'a ettikleri lafın binde birini, gelir gelmez savaş çıkartan Biden'a, Suriye'nin anasını ağlatan bir önceki Başkan Obama'ya ettiler mi?
eşmeyi savunan, küreselci politikalara direnen Brezilya Devlet Başkanı Bolsonaro'nun, Macaristan Başbakanı Orban'ın boynuna nasıl faşist yaftası geçirdiklerini de unutmayalım. Le Pen'i şeytanlaştırıp Macron sıtmasına destek olduklarını da...
Meloni için de durum farklı değil.
Draghi'nin, pandemi bahanesiyle olağanüstü hal ilan edip kanun hükmünde kararnamelerle ülkeyi yönetmesi seçmende bir umutsuzluk yaratmıştı.
Teknokrat hükümetin göç ve ekonomi gibi sorunlar için çözüm diye halka dayattığı küreselci politikalar, güçlü bir AB karşıtı dalga doğurmuştu.
Şimdi İtalyanların, göçü engellemek için önce AB'nin kanını emdiği Afrika'dan defolup gitmesi gerektiğini açıkça söyleyen, Kaddafi'ye çekilen iğrenç operasyonun farkında olan ve "bağımsızlaşma" vaat eden bir yurtsevere yönelmesi faşizm mi?
Canı direnecek faşist arayan, pandemide "Yol kenarında durup kamyonculara alkış yapana 10 bin dolar ceza" maddesini yasalaştıran Kanada Başbakanı Trudeau'ya falan baksın, siyah-beyaz filmlerdeki Mussolini'nin bile aklına bu kadarı gelmezdi diyeceğim ama...
Trudeau'nun gökkuşağı renkli çoraplarına mest olan alıklara ne anlatabilirsin ki?
***
SANIYOR MUSUNUZ Kİ CHP SEÇMENİ GÖRMÜYOR?
Mersin'deki polisevine saldıran terörist, CHP'nin birkaç ay önce "Gazeteci niye içeride tutuluyor?" diye rapor hazırlayıp salınmasını istediği bir kadın çıkmış.
Raporu kamuoyuna duyuran Kılıçdaroğlu'nun, teröristin tutuklanmasının ülkedeki faşizmin göstergesi olduğunu anlattığı konuşmaları sosyal medyada elden ele dolaşıyor. CHP'li Veli Ağbaba'nın "Gazetecilik dışında herhangi bir suçuna rastlayamadık" diyerek bugün polisevi basan teröriste nasıl kefil olduğu da...
İyi niyetimizi koruyup "hatalarını" anlamışlar mıdır diyeceğim ama...
Geçmişte kalan bir şey yok ki.
Dün sözcüleri Özgür Özel sinirli taklidi yaparak zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışıyordu:
"CHP'den 11 yıl önceki raporun hesabını soracaksınız öyle mi? Terbiyesizliğin lüzumu yok. Hadsizliğin lüzumu yok. 11 yıl önceki kişinin terörist olduğunu bileceksin de onlarla temas edeceksin de... Rezalete bak!"
Yahu devlet teröristi tespit etmiş işte...
Soru, sizin CHP olarak niye telaşa kapılıp çıkarmaya çalıştığınız.
Kaldı ki tek vukuatınız bu değil ki.
Sistematik olarak bu işi görev edinmişsiniz.
Meclis kürsüsüne daha önce yine Veli Ağbaba ile birlikte çıkartıp "Takdir edeceğimiz bir öğrenci ama biz içeri atıyoruz" dediğiniz terörist de Suriye'de ölü ele geçirilmişti.
TR705 kodlu Sezgin Tanrıkulu'nun ücret almadan vekâletini üstlendiklerinden falan bahsetmiyorum bile.
"Megri megri" diye söylenmeye başlamak da rahatlatıcı olabilir ama üzgünüm, durum budur.
Herkes ne yaptığının gayet de farkında.
Birbirimizi kandırmanın âlemi yok.