Kemal Kılıçdaroğlu: "Önümden çekilin" açıklamasıyla parti içine mi yoksa Millet İttifakı'nın ortaklarına mı seslendiği belli olmayan Kemal Bey iddiasını sürdürüyor. Ama Genel Merkez dışında destekçisi yok gibi. İşi zor... Bu kez karşısında Muharrem İnce gibi kolay lokmalar yok. Ve Genel Başkanlık koltuğunu korumasının adaylık sınavını nasıl atlatacağına bağlı olduğunu biliyor.
Ekrem İmamoğlu: CHP içinde Kılıçdaroğlu'ndan açık ara önde... Dışarının desteği de onun arkasında görünüyor. Meral Akşener'in İyi Partisi ve HDP de onu işaret ediyor. Bu yüzden Kılıçdaroğlu'nun açık müdahalelerine rağmen yarıştan kopmuyor. Önümüzdeki günlerde çıkacağı Karadeniz turunu eğer iptal etmezse ipler iyice gerilebilir.
Mansur Yavaş: Sessizliğini koruyabilirse, "işimdeyim gücümdeyim" havasını devam ettirirse, Ekrem İmamoğlu'nun pabucunu dama atacak bir aday olarak öne çıkabilir. Kürt seçmenin oyunu alamaz iddiaları da bana çok gerçekçi görünmüyor. Akşener'in lehine oy kullanmayı öğrenen HDP'li seçmen pekala Yavaş'ı da destekler. Ne var ki Yavaş'ın pragmatizmi, kendisini aday olarak görmek isteyen çevreleri bile ürkütecek cinsten.
Abdullah Gül: Babacan ve Davutoğlu kendisine hayır demez. Saadet Partisi de... O da Kavala davasının ardından yaptığı açıklamayla sahada olduğunu hissettirmeye çalışıyor. Ne var ki Gültekin Uysal'ın "AK Partiyle ilişkili bir isim olamaz" çıkışı taraftar bulmuşa benziyor. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun yaşadığı hezimetin hayaleti peşini bırakamıyor.
***
ALİ BABACAN 6'LI MASAYI LİME LİME ETTİ
Geçtiğimiz günlerde partisinin seçimlere tek başın gireceğini açıklayan Ali Babacan'ın bu çıkışının 6'lı masa için tam bir çözülme olmadığını iddia edenler var...
Babacan'ın "masayı rahatlatmak üzere" bu hamleyi yaptığı bile söylendi.
Ne var ki Babacan'ın şu son sözleri Millet İttifakı'nın seçime kadar bile gidemeyeceğinin net göstergesi:
"Altı partinin ortak cumhurbaşkanı adayı diyelim ki özelleştirmeyle ilgili ne diyecek? Diyelim ki adayımızı bugün açıklasak... Altı partinin genel başkanına sorsanız başka bir şey söyleyecek cumhurbaşkanı adayı da belki başka bir şey söyleyecek. E Böyle bir tablo vatandaştan destek alabilir, böyle bir tablo vatandaşta güven oluşturabilir mi? Mümkün değil yani..."
Evet, Babacan'ın 6'lı masanın üçüncü toplantısından sonra ancak anladığı bu gerçek aslında başından beri ortaydı.
Boş verelim kervanı yolda düzeriz dediler...
İlan edilen Erdoğan'ı devirme hedefinin, aralarındaki tüm farklılıkları tali kılacağını, uzlaşacaklarını sandılar...
20 yıldır iktidar yüzü görmeyen muhalif seçmenin üçe beşe bakmadan çıkardıkları adayı destekleyeceğini hesap ettiler...
İBB'yi CHP'nin almasıyla yandaşlığın dozunu abartan medyalarının verdiği gazın gözleri kör edeceğini düşündüler...
Ancak kendi yaptırdıkları anketler bile seçmenin kendilerine böyle sınırsız bir kredi açmadığını gösteriyor.
Çünkü, muhalif seçmen heyecanlı olsa da yuvarlak masada toplanınca sihirli bir değneğin işlerini kolaylaştıracağını sanan liderleri gibi, aklını mantığını vestiyere asmış değil. Erdoğan'ın karşısına çıkartılacak adayın kim olduğuna bakarak tercihini belirleyecek oranı Millet İttifakı'nın kemik seçmeniyle yarışıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Allah'ın izniyle 2023'ü bile göremeyecektir" demesi boşuna değilmiş.