Kadir Gecesi rakı masasında poz veren bir grup genç, fotoğraflarını sosyal medyada paylaşmış. Altına da "Kadir gecesi özel. Rabbim kabul etsin" diye yazarak akıllarınca dalga geçmişler.
Ortalık yıkıldı tabii.
Tartışma öylesine büyüdü ki, haberlerde Pegasus Havayolu'nun masada oturan çalışanlarını işten çıkardığı belirtiliyor.
Evet, tepki gösterilen sanki kandil gecesi rakı içmekmiş gibi, "Özel hayatlarına karışamazsınız" diyen Şirin Payzın gibi mikserler dışında, her kesimden vatandaş ortada bir saygısızlık olduğu konusunda hemfikir.
Terbiyesizlik, şımarıklık, cahillik ne derseniz deyin olan olmuş artık.
Ama savcılığın rakı masasındakiler hakkında TCK 216'da tanımlanan "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" suçundan soruşturma başlatması da neyin nesi?
Evet bu ülkede, Instagram'a kilisede mum yakarken fotoğraf koymayı medenilik sayıp Müslümanlığa ait her pratiği çağdışılık diye yaftalama modası var. Ve bu vasatlıktan etkilenen toy insanlar da...
Ama her aptallık ya da ahlaka aykırı durumda savcılıklar devreye girse dışarıda adam mı kalırdı?
Türkiye'ye "Ramazanda rakı içene dava açılan bir ülke" yaftası yapıştırmak için yanıp tutuşan foncu gazetecilere mütemadiyen malzeme verme sözünüz mü var?
Bayram da geliyor, gelin büyüklük yine sizde kalsın.
Eşeklik yaptıklarının farkında olduklarını, hatalarını telafi etmek istediklerini gösterme fırsatı tanıyalım onlara.
Her gelen bir taş atıyor, muhtemelen bu linç havasında paralize olmuşlardır, sağlıklı düşünemiyorlardır, cesaretleri kırılmıştır...
Biraz yüreklendirelim kendilerini...
O masadakiler beraberce bir poz daha versinler mesela.
"Ramazan Bayramı'na özel. Bayramınız mübarek olsun" diye de bir not düşüp, densizlik ettikleri insanların gönlünü almaya çalışsalar.
Ben yaptıkları şeyin ergenlik olduğunu anladıklarına, ders çıkardıklarına inanıyorum.
Bir kere de bir iş böyle tatlıya bağlansa...
Bu ülkeye, bize yakışan bu değil midir?
***
ERKEĞİN ADI VAR DA NE OLUYOR?
Nasıl olduysa gözümden kaçmış, arkadaşım bir haber gönderdi...
Samsun'da ablasını dövdüğü iddiasıyla çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanıp kapalı cezaevine gönderilen 31 yaşındaki adam, gazetecilere yakınmış:
"Geçen hafta adam vurdum gelip adliyeden serbest kaldım. Şimdi nasıl tutuklandım!"
"Kadının adı yok" diyen Duygu Asena yaşasa "Erkeğin adı var da ne oluyor" diye sorardım kendisine.
***
EY BİM, ŞOK, A101, MİGROS, CARREFOUR'SA...
Kimse bol keseden alınan pandemi tedbirlerine bağlamıyor, herkes Ukrayna Savaşı yüzünden diye geveliyor ama gıda fiyatlarındaki enflasyon tüm dünyada çığırından çıkmış durumda.
ABD ve Avrupa'ya kadar tüm yönetimler son kırk yılın krizi dedikleri bu duruma çare bulmaya çalışıyor. Düne kadar eksi faiz veren İsveç gibi ülkelerin bile konforu bozulmuş durumda.
Dün de enflasyonun son 30 yılın en yüksek seviyesini gördüğü İngiltere'deki büyük süpermarket zincirleri belirli temel gıda ürünlerinde indirim kampanyası düzenleyeceklerini ilan ettiler.
Bizde hükümetin KDV indirimi öncesi fiyatlara zam yapanlara ders olsun.
Acaba bizim market zincirlerimiz de böyle bir kampanya yapmayı düşünemezler mi?
Hem bir araya gelip piyasadaki fiyatları belirledikleri iddialarına cevap vermiş olurlar hem de onca para verip yaptırdıkları reklamlardan elde edemeyecekleri sempatiyi kazanırlar.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz