Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Adaletin bu mu Barolar Birliği?

Türkiye Barolar Birliği'nde hafta sonu seçim var.
Mevcut Başkan Metin Feyzioğlu yine aday. Karşısında ise 50 baronun desteğini alan Ankara Baro Başkanı Erinç Sağkan var.
Yani Barolar Birliği Başkanı'nın Ankara Barosu'ndan çıkması geleneği yine bozulmayacak. Zaten iki adayın profili de çok farklı değil.
Bugün karşısına çıkan Sağkan'ı Ankara Baro Başkanlığı döneminde yönetime alıp parlatan da bizzat Feyzioğlu'ydu. Ancak Barolar Birliği'ne giderken yerine Sema Aksoy'u işaret edince Sağkan'ı karşısına almıştı.
Son dönemlerde Feyzioğlu'nun birkaç ulusal meselede aldığı tavrın AK Parti söylemine yakınlaşması da CHP'nin arka bahçesinde Sağkan'ın önünü açtı... Ve o da "genç Feyzioğlu" olarak sahneye çıktı.



Önyargılı olmak istemem... Ama Barolar Birliği'nde bugüne kadar şahit olduğumuz mekanik, kazanması halinde Sağkan'ın akıbetinin de Feyzioğlu'ndan ve diğer başkanlardan farklı olmayacağını gösteriyor.
Zira Türkiye'de Barolar Birliği, kurumsallaşmış hukuk devletlerinde olduğu gibi müesses nizamın karşısında evrensel hukuk normlarını ve bireyi savunmak için çalışmıyor. Tam aksine, seçilmiş geçici (genellikle sağ) siyasal iktidarlar karşısında müesses nizamı temsil eden ideolojik bir aygıt vazifesi görüyor.
Tıpkı sol sendikalar gibi, barolar ve birlikleri de CHP'ye milletvekili ya da kim bilir, genel başkan olmak için bir kariyer basamağı.
Şimdi de eğer Feyzioğlu kaybedecekse işte bu dengede popülizmin dozunu ayarlayamadığı için kaybedecek... Kazanacak olan da siyasi yalpalamaya son verip CHP söylemiyle uygun adım yürüme vaadiyle kazanacak.
Siyaset, bürokratik ayak oyunları tamam da peki ya hukuk bu hengâmenin neresinde?
Devlet karşısında bizleri kollamasını beklediğimiz barolar bu kadar siyasallaşmışken, adalet ne olacak?
Adaletin en önemli ayağı olan savunmanın temsilcilerinin, AK Parti iktidarını devirmekten başka "hukuki" çözüm önerileri yok mu?
Seçilmek için karşılıklı siyasi slogan atan adaylar, mesela hukuk sistemimizin acilen ihtiyacı olan çapraz sorgu gibi temel reform önerisiyle ilgili ne düşünüyorlar?
Hele bir koltuğu kapalım, nasıl olsa adalet arkadan mı gelir diyorlar?

***


BİR DİZİ ÖNERİSİ
Bir arkadaşımın önerisiyle "Making a Murderer" (Bir Katil Yaratmak) isimli belgeseli izliyorum.
Yeni değil... Avukatlar, hukuk öğrencileri de mutlaka izlemişlerdir.
Ama bence mümkün olduğunca çok kişi izlemeli.

Evet garanti ediyorum ki sarsılacaksınız...
Belki kendinizi yalnız, çaresiz hissedeceksiniz.
Ne var ki sezon bittiğinde, hiç olmazsa sosyal medyadaki yargısız infazlarda tanımadığınız insanlara taş atarken daha dikkatli olacağınıza da eminim.

***


MUHARREM İNCE'NİN GÜL'Ü
Muharrem İnce, "Meral Akşener ve ben bastırdığımız için Abdullah Gül'ün adaylığından vazgeçtiler. Yoksa adayları Sayın Abdullah Gül'dü. Ben adaylık için Abdullah Gül üzerinde anlaşacaklarını düşünüyorum. Bekliyorum" diyor.
İnce, "Bunu bir temenni olarak mı, bilgi olarak mı söylüyorsunuz?" şeklindeki soru üzerine de "Ben öyle konuştuklarını duyuyorum" diye ekliyor.

Üzerinde ciddi ciddi düşünen gazeteciler var ama ben bu olasılığa ihtimal bile vermiyorum.
Zira Millet İttifakı'nın Gül'ü aday göstermesi, olsa olsa "Cumhurbaşkanı olacağım" vaadiyle parti kuran İnce'nin işine gelir.
"Bir bölen" imajından sıyrılıp göğsünü gere gere çıkar, adaylığını açıklar.
Tabii ki kazanamaz ama arada kaynayıp gitmekten iyidir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA