ABD'ye ya da Avrupa ülkelerine sorarsınız sık sık Osman Kavala davasıyla ilgili açıklamalar yapmalarının sebebi net...
Yabancı bir devletin haksızlığa uğradığını düşündüklerini bir vatandaşını serbest bıraktırmak için kamuoyu baskısı yaratmak.
Yeryüzündeki, hatta kendi ülkelerindeki "onca yargı mağduru" dururken niçin Kavala'yı seçtiklerini ise daha "öznel" sebeplerle izah ediyorlar.
Kavala'yı severlermiş. Bugüne kadar ki çalışmalarını, duruşunu hep takdir ederlermiş.
İyi de bu dikkat çekici çabanın dünyanın her ülkesinde özellikle de güçlü bir milliyetçi ve bağımsızlıkçı ana damarın olduğu Türkiye'de tam tersi etki yaratacağını hiç mi hesaba katmıyorlar?
Evet, eğer bugün Kavala meselesinde dava dosyası kamuoyu algısının gölgesinde kalmışsa bunun sebebi Batı'daki iktidarların Kavala davasına aşırı ilgisidir.
Zira sadece Türkiye'dekiler değil, yeryüzünde hiçbir mahkeme, baktığı davayla ilgili 10 yabancı devlet büyükelçisi ülkesine ültimatom verirken sağlıklı çalışamaz.
Bunu davasında gelecek görüp dosya AHİM'lik olmadan devreye girecek kadar Türkiye'nin siyasi ve toplumsal yapısına vakıf batı başkentleri de biliyor elbette.
Kavala ya da Can Dündar onlar için ne ki...
Türkiye hakkında yaptıkları "otoriter ülke" propagandasında kullanacakları birer araç.
İşte bu yüzden sorun çözülmesin diye çırpınıyorlar...
Dün de Alman Hükümeti yaptığı açıklamada, Osman Kavala'nın tutukluğunun devamına kararı veren mahkemelere "Tahliye şansınızı ne yazık ki kaçırdınız" diye sesleniyordu.
Siz ne arkadaş?
Bağımsız Türk yargısı belki bir dahaki duruşmada kararını değiştirir. Ceza alsa yattığı süreyi aşmayacak deyip Kavala hakkında tahliye kararı verir.
Ne biliyorsunuz ya da neyin önünü almaya çalışıyorsunuz?
***
DEUTCHE WELLE BEKLEME YAPMA
Dün Deutche Welle'nin Çerkesler'le ilgili hazırladığı bir haber önüme düştü. "Almanya'nın sesi" Çerkes derneği yöneticileri ve araştırmacılarla yaptığı röportajları okuruna şu spotla duyuruyordu:
"Dünyada en fazla Çerkes nüfusu Türkiye'dedir ve maalesef en büyük asimilasyon da!"
Asilimasyon mu?
Yok artık!
Evet, iddia edildiği gibi, Cumhuriyet döneminin başlarındaki uluslaşma politikasından Kürtler kadar olmasa da tüm diğer unsurlar gibi etkilenmiş olabilirler.
Ama asimilasyon çok başka bir kavram.
Çerkesler ne hissediyorlar bilemem ama ben bu ülkede Çerkeslere yönelik bırakın baskıyı, en ufak bir "tehdit imasına" bile şahit olmadım.
Dahası hep Çerkesliği ayrıcalık olarak görenleri ve bunu gururla ifade edenleri tanıdım.
Deutsche Welle'ye buradan ekmek çıkmaz.
Eğer dertleri gerçekten asimilasyonsa, aradıkları malzemeyi sesi olmaya çalıştıkları Almanya'da fazlasıyla bulabilirler.
Mesela bir NSU dosyası hazırlayabilirler.
Millet de Avrupa'nın, ırkçı cinayetleri teşvik eden "entegrasyon" politikalarıyla asimilasyonun arasındaki farkı öğrenmiş olur!
Bence çok ilgi çeker, Netflix'e dizi bile olur.