CHP heyetinin Erbil'de Mesud Barzani ve ekibiyle görüşmesi eleştiriliyor.
CHP'nin çözüm sürecinde Barzani ile kurulan temasları "Megri megri" diye yıllardır diline dolaması hatırlatılıyor...
"Barzani o zaman şeytandı da şimdi melek mi oldu?" diye soruluyor...
Barzani ne şeytan ne melek...
Komşumuz Irak'ın kuzeyindeki Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin kurucu başkanı.
Ankara da Özal döneminden beri, Barzani ailesinin, PKK ile kimi zaman silahlı çatışma boyutuna gelen ideolojik ayrılıklarından yararlanıyor...
Çözüm sürecinde olduğu gibi, Kürtler nezdinde itibarı olan köklü Barzani ailesiyle PKK'nın bölgedeki hâkimiyetinin zayıflatılması için stratejik ilişkiler geliştiriyor.
Zaten PKK'ya silah bıraktırmayı hedefleyen çözüm sürecinde CHP'nin Kürt düşmanı ırkçı kesimlerle ve HDP ile Barzani'yi itibarsızlaştırma kampanyasına girmesinin tek sebebi de bu potansiyeldi.
Şimdi aynı CHP'nin, yaklaşan 2023 seçimlerine yönelik Türkiye'deki Kürt seçmenin gözünü boyamak için Barzani'nin ayağına gitmesi, tutarlılık açısından kuşkusuz özeleştiri gerektiren bir hamle.
Ama sanıldığının aksine bu beklenti iktidar cephesinden çok HDP çevrelerinde baskın...
Zira yerel seçimlerde CHP'nin belediye başkanlarını ihya eden "emanet oyların" sahibi HDP'nin elitleri, iktidarı içeride değil dışarıda arıyor... Mesela uğruna çözüm masasını devirdikleri Suriye'nin kuzeyinde...
Ve haliyle, tekellerindeymiş gibi gösterdikleri, Brüksel'de, Washington'da üstüne pazarlık ettikleri Kürtlere, tarihsel düşmanları Barzani üzerinden mesaj gönderilmesinden hoşnut değiller...
Bu sürecin, muadilleriyle birlikte giderek silikleşen HDP'nin CHP içinde eriyip "asimile" olmasını da hızlandıracağını biliyorlar.
Dahası, cumhurbaşkanlığı adaylığına şerh koyan genel merkezi, HDP seçmeniyle kurduğu sıcak ilişkiler üzerinden by-pass etmeye çalışan Ekrem İmamoğlu gibi istikbalini dışarıda arayan bir isim de var artık.
***
ADINI SEN KOY...
Ulaştırma Bakanlığı, İstanbul'daki metroların "M" olan sembolünü "U" şeklinde değiştirme kararı almış.
İBB Sözcüsü Murat Ongun ise "İstanbul'daki metronun simgesi 1992'den beri M'dir... İstanbul'da en çok metro yapılan bu dönemde de M olarak kalacak" diyor.
Siyasetçilerin hizmetlerini sahiplenmesinden daha doğal bir refleks olamaz.
Tamamladığı metro ağlarını İBB'ye devredeceğini ve hatların gelirinin yüzde 95'inin yine İBB'de kalacağını açıklayan Ulaştırma Bakanlığı da bu kadarcık reklamı hak ediyor.
Hele ki göreve geldiği iki yılda İstanbul'un devam eden metro ağlarına yaptıkları katkı ortada olan bir yönetim, yapılan edilenin üstüne yatıyorsa.
Öyle ya, "İstanbul'da en çok metro yapılan bu dönemde" ifadesinin, en naif ifadeyle "mübalağa" olduğu ortada.
İBB istiyorsa kendi tamamladığı metro hatlarında "M" sembolünü kullansın.
Hatta isterse yanına başkanın soyadının ilk harfini de koysun, "İM" olsun.
Yeter ki bir şeyler yapsınlar, taş üstüne taş, ray üstüne ray koysunlar.
Kim ne diyebilir?
Allah razı olsun demekten başka.
***
MEHMET CEYHAN NEREYE KOŞUYOR?
Pandemi döneminde ekranların aranan korku figürlerinden Prof. Dr. Mehmet Ceyhan eskiden ayda bir fikir değiştirirdi.
Bugünlerde ise sabah söylediğini akşam inkâr ediyor.
Son olarak aşılılardan da PCR testi istenmesi gerektiğini söyleyerek aşı müptelası hayranlarını üzdü.
Hocayı Abdurrahman Dilipak'la kol kola 11 Eylül'de yapılacağı ilan edilen aşı karşıtı mitingde görürseniz şaşırmayın.