Yaklaşan Ramazan ayıyla birlikte kapanma senaryoları dillendiriliyor.
Basından takip ettiğimiz kulis haberlerine göre, Bilim Kurulu bir, bir buçuk ay süreyle lokantaların, kafelerin, spor salonlarının yeniden kapanması, 65 yaş üstüne ve 20 yaş altına sokağa çıkma sınırlaması getirilmesi ve kırmızı illere seyahat yasağı gibi tedbirler talep ediyormuş.
Hükümet de "kapanma" fikrine yakınmış.
Böylece, turizm sezonuna hazırlanmak için bir-bir buçuk ay, "pres" uygulanmış olacakmış.
Korona basınının doğruyu söyleyip söylemediğini, iktidarın ne gibi tedbirleri uygulamaya koyacağını bir iki güne öğreneceğiz.
Ancak şimdilik ana muhalefetin "tam kapanmadan" yana olduğu biliyoruz.
Evet, izolasyon tedbirleri nedeniyle işi gücü aksayan, zor durumda kalan esnafın, vatandaşın mağduriyetinden oy devşirmeye çalıştıkları için dil değiştirdiler...
Birkaç ay önce olduğu gibi açıktan hükümeti tam kapanma için sıkıştırmıyorlar.
Ama bu kararın alınması için her yolu deniyorlar.
Kemal Kılıçdaroğlu dün de Bilim Kurulu üyelerine "daha cesur" olmaları için çağrıda bulunuyordu.
Kılıçdaroğlu'nun neyi ima ettiği açık...
Özetle, "Tam kapanma gibi radikal önerilerinizi yalnızca Sağlık Bakanlığı'na önermekle yetinmeyin. Çıkın kamuoyuna da açıklayın. İktidarı daha fazla yasak kararı alması için zorlayın. Seçmen iyice bunalsın bize de gün doğsun" diyor.
Pandemi döneminde önerdiği sıkı asayiş tedbirleriyle ünlenen Prof. Dr. Mehmet Ceylan gibi isimlerin bile tam kapanmanın işe yaramayacağını söylemeye başlaması falan bir yana...
Başlı başına Kılıçdaroğlu'nun aldığı siyasi tutum kapanmanın bir hata olacağını açıkça ortaya koymuyor mu?
***
PANDEMİNİN MİLYARDERLERİ
Koronavirüs'e karşı aşı geliştiren BioNTech'in kurucusu Prof. Dr. Uğur Şahin, Forbes'un 2021 "dolar milyarderleri" listesine girmiş.
Pandemiyle birlikte kaderi değişen Şahin'in serveti bir yılda 5,1 milyar dolara ulaşmış.
Forbes'un dolar milyarderleri listesine bu yıl 40 yeni milyarder daha dahil olmuş.
Hepsi de tahmin edeceğiniz üzere sağlık sektörüne yatırım yapan "müteşebbisler"
Eyvallah, gözümüz yok. Çalışmışlar, kazanmışlar.
Ama en fakirin bile bedel ödemesinin, "genelin iyiliği için" katlanılması gereken bir zorunluluk olduğu söylenen pandemide bu astronomik kârlar normal mi?
Madem insanlık için hepimiz taşın altına elimizi sokuyoruz, sıkıntı çekiyoruz; Bu zor durumumuz üzerinden para kazananların "yeter" demesini beklemek hakkımız değil mi?
Örneğin mucidine milyarlar kazandıran aşıları artık diğer firmaların da üretmesine izin verilse. Fiyatlar düşse. Aşılar Afrika'ya da ve diğer yoksul coğrafyalara da ulaşsa...
Aşıyı dışarıdan alan Türkiye'nin Cumhurbaşkanı bile "bu yoksul ülkeler için yardıma hazırız" derken, elinizi tutan ne?
Yoksa daha bilanço hedeflerinize ulaşamadınız mı?
Aman "Salgın bir on yıl falan daha sürer" şeklinde "bilimsel" öngörülerinizin sebebi bu olmasın da!
***
ZELENSKİ HAYATININ ROLÜ İÇİN SAHNEDE
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Oleksandroviç Zelenski ve eşi Olena Zelenska Türkiye'deydiler.
Ziyaretin, Rusya'nın Ukrayna üzerinden ABD'ye mesaj vermeye çalıştığı bir döneme denk gelmesi Türkiye'nin bölgesel bir aktör olduğunun göstergesi.
Ama ne yaparsam yapayım, takip ettiğim ziyareti, basınla paylaşılan fotoğraflar üzerinden değerlendirmeden edemiyorum.
Zira karelerde, Cumhurbaşkanı ve eşi Emine Erdoğan tarafından ağırlanan Zelenski çiftinin her halinden samimiyet, mütevazılık ve hafif bir şaşkınlık okunuyor.
Aslında Ukraynalılar tarafından çok sevilen bir senarist ve oyuncu olan sanatçı Zelenski sanki "ben bu işlerin adamı değilim ama" der gibi bakıyor.
Haksız da sayılmaz. Batı ile Doğu'nun arasına çekilmek istenen yeni Berlin Duvarı'na ev sahipliği yapan bir ülkenin kaderi ellerinde.
Ve kendisinden beklenen, kurtlar sofrası sahnesinde hayatının performansını sergilemesi.
Allah halkının ve kendisinin yardımcısı olsun.