Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Zorunda mıyım?

Danıştay'ın, iktidarın 2013 yılında "Andımız"ı kaldıran düzenlemesini onaylamasının ardından eski tartışmamız yeniden alevlendi.
Anamuhalefetteki CHP'nin yanı sıra Cumhur İttifakı'nın ortağı MHP de kararı sert şekilde eleştiriyor.
Millet İttifakı'nın bileşeni HDP'liler ise ölü taklidi yapıyor.
2013 yılında Andımız kaldırılırken bu işe destek veren liberal ve sol çevrelerden de çark edenler olduğunu görüyorum.
Benim fikrimi sorarsanız, o günlerde ne demişsem aynısını söylüyorum.
Öncelikle her sabah okula girerken küçücük çocuklara asker gibi yeminler ettirilmesini doğru bulmuyorum. İçeriği ne olursa olsun...



Hiç kimsenin, faşizmin tüm dünyada yükseldiği İkinci Dünya Savaşı öncesi, Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip'in "zamanın ruhuna" uygun kafayla kaleme aldığı bir yemini her sabah tekrar etmeye mecbur bırakılamayacağını düşünüyorum.
Birinci Türk Tarih Konferansı'nda Türk'ü "uzun boylu, uzun beyaz simalı, düz veya kemerli ince burunlu, muntazam dudaklı, çok kere mavi gözlü ve göz kapakları çekik değil, badem gözlü bir ırk" olarak tanımlayan... Kızılderililerin yanı sıra, Hz. İbrahim, Hz. İsmail ve Hz. Muhammed'in Türk olduğunu iddia eden birinin dünya görüşünün gelecek nesillere aktarılmasını görev saymıyorum.
Bir önceki yüzyılın ideal devletvatandaş ilişkisini tarif eden bu andın, Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesine taşıyacak çocuklarımıza bir faydası olacağını sanmıyorum.
Bir siyasetçinin sabah uyanınca yaşadığı duygu yoğunluğunu genelgeyle mecburi yemin ilan etmesini, milliyetçilikle ya da modern Cumhuriyet'le özdeşleştiren okurlarımıza da Atatürk'ün manevi kızı Prof. Afet İnan'ın anlattıklarını tavsiye ediyorum:
"1933 yılının 23 Nisan Çocuk Bayramı idi. O, heyecanla Çankaya Köşkü'ne geldiği vakit, Atatürk'ün yanında bana bir kâğıt uzattı ve şunları anlatmaya başladı. 'Sabahleyin ilk bayramlaşmayı kızlarımla yaptım. Onlara bir şeyler söylemek istediğim vakit, bir and meydana çıktı. İşte Cumhuriyetimizin 23 Nisan çocuklarına armağanı' dedi..."

***

VARLIĞIM VARLIĞIMA ARMAĞAN OLSUN DERSİ

Yıllar öncesine, hatta geçen yüzyıla ait ideolojik tartışmalarla geleceğini şekillendirmeye soyunduğumuz çocuklarımızın gerçek sorunlarına kimse değinmiyor.
Örneğin, ajansların tek bir şaşırma ifadesine yer vermeden aktardığı şu korkunç haberi, ne siyasiler ne de veliler, Andımız tartışması kadar önemsiyor:

"Yüz yüze eğitimin başlaması ile anaokulu ve ilkokul birinci sınıf öğrencilerine bulaş riskini önlemek amacıyla 'paylaşmama' eğitimi veriliyor. Minik öğrencilere sınıfta en yakın arkadaşı dahi olsa kalem, defter, silgi hatta maskelerini paylaşmamanın önemi anlatılıyor."
Eyvah eyvah!
Derse bak, paylaşmama eğitimi...
Tehlikenin farkında mısınız?
1933'ten günümüze Andımız'a defalarca eklemeler yapılmıştı. İster misiniz, yeniden gündeme gelen metne bir de pandemi ayarı yapılsın:
"İlkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, silgimi, kalemimi arkadaşımdan çok sevmektir. Varlığım, varlığıma armağan olsun."

***

İLAHİ NAGEHAN!

"Maalesef şu 2 hafta içinde ülke olarak hiç de iyi bir sınav vermedik. Her taraf hıncahınç doluydu" diyen gazeteci Nagehan Alçı'nın Bakanlar Kurulu öncesi yakarışı yürek burkucuydu:
"Buradan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'a yalvarıyorum... Restoranları kapatın, kafeleri sınırlandırın ama okullara dokunmayın Sayın Yetkililer..."



Tamam, anlaşılan o ki pandemi döneminde evde kalan ikizleri, Nagehan'ı biraz darlamışlar.
Ama Nagehan kendi için istiyor olsa da okulların tam açılması önerisini ilkesel olarak destekliyorum.
Gel gör ki bir de pandemide mahvolan restoranların, kafelerin işletmecileri, bu sektörden ekmek yiyenler ve onların okul çağında çocukları da var değil mi?
"Gerekirse kapatılsınlar" diye bir kalemde üzerini çizerken, bu insanların nasıl darlandıklarını hiç mi düşünmüyorsun Nagehan?
Yoksa yazında "teknik bir hata" mı yaptın?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA