Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Sakin ol Champ 1 Mart’a ne kaldı?

Bir yandan 1 Mart'tan itibaren kademeli normalleşeceğimizi konuşuyoruz. Hafta sonu sokağa çıkma yasakları başta olmak üzere lokantalar ve kafelerle ilgili sınırlamalar gevşetilecek.
Ama hâlâ memleketin dört bir yanından izolasyonu ihlal eden vatandaşlara kesilen cezalarla ilgili haberler geliyor.
Dün Beşiktaş'ta üç poğaça, iki simit almak için dışarı çıkan gençlere toplamda kesilen 6 bin TL ceza çok konuşuldu. Üstelik vatandaşlar poğaça, simit de bulamadan eve dönmek zorunda kalmışlar.
Hava almak için ağır bir bedel.

Zaten işlevleri tartışmalı olduğu halde uygulanan ve artık vatandaşa eziyete dönüşen asayiş tedbirlerinin en yılmaz savunucuları da tuzu kurularımız.
Gazeteci Fuat Uğur'un hafta sonu polisle girdiği bir diyalog bu durumu çok iyi yansıtıyor.
İstinye'de kızının antrenmandan çıkmasını bekleyen Fuat'a memurlar sahilde bekleme yapamayacağını, başka yerde beklemesi gerektiğini söylemişler.
İznini ve gerekçesini açıklayan Fuat, okulun bahçesinde de bekletilmediğini izah etmiş. Ardından da sahile yönelik özel bir durumun olup olmadığını sormuş.
Polisler yalılardan yoğun şikâyet aldıklarını söylemişler. Deniz kenarında oturan vatandaşlar, kendileri evde otururken halkın kapılarının önünde sahilin keyfini çıkarmasından çok rahatsızlarmış.
Hukuken haklılar mı?
Kesinlikle evet.
Peki, insaflılar mı?
Tartışmasız hayır.

***

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz


BULDAN 'PKK İLE BAĞIMIZ YOK' DEMEDİ...

Günlerdir gazeteleri hayretle okuyorum. Sanki Türkiye'de HDP'nin PKK ile ilişkisine dair bir soru işareti varmış gibi konu hararetle tartışılıyor, tekrar tekrar aynı örnekler sıralanıyor.
40 yılı aşkın süredir teröre devam eden PKK'nın HDP ile bağını kanıtlamaya çalışmak, en az Pervin Buldan'ın tartışmayı başlatan "PKK ile hiçbir bağımız yok" sözleri kadar komik.
Bu aşama geride kaldı. Bizim sorunumuz, hukuk devletinin ortada olan bu bağa karşı "tahammülü".
İspanya, İngiltere ve Avusturya demokrasilerinin göz yummadığı "şiddetin siyasette araçsallaştırılmasına" ne kadar geçit verdiğimiz...
Ya da HDP'yi, silahlı kanadı olan PKK'nın tasfiyesi için kullanıp kullanamadığımız.
Hem zaten Buldan'ın üzerinde epeyce geyik çevrilen açıklamasında gözden kaçırılan bir nokta var.
Buldan, "PKK ile bağımız yok" demiyor. Videoyu izledim, tam olarak "Bizim onlarla şu an itibarıyla bir irtibatımız yok" diyor.
Belli ki TSK'nın Gara'daki operasyonunun ardından Kandil'le irtibatlarının geçici olarak kesilmesinden falan bahsediyor.
Hepimiz cips yiyen insanlarız, birbirimizi kandırmayalım artık.

***


MEMLEKET HAREKETİ PARTİSİ Mİ? (MHP)

Genel Merkez ustalıkla üstünü örtmeyi, gündemin alt sıralarına itmeyi başarsa da "ABD'den demokrasi dilenenlerle, FETÖ'cülerle, Sorosçularla yollarımı ayırıyorum" diyerek CHP'den istifa eden Muharrem İnce kararlılıkla yoluna devam ediyor.
Geçen gün Ankara'da Çetin Emeç Bulvarı'nda genel merkez binası kiralamışlar. 6 katlı binanın kirası ve tadilat masrafları "imece usulü" karşılanacakmış.
Dün de Takvim Gazetesi Ankara Temsilcisi Zafer Şahin sosyal medyada Türk Patent ve Marka Kurumu'nca tescillenen Memleket Partisi'nin logosunu paylaştı.
Logoda Milli Eğitim Bakanlığı'ndan derin izler var. Muharrem Bey'in öğretmenlik kariyerini düşününce taşlar yerine oturuyor ama logo henüz resmen sahiplenilmiş değil.
Hatta dün "Bizim adımız Memleket Hareketi" diye itirazlar da yükseliyordu.
İyi de partileştiğinize göre adınız "Memleket Hareketi Partisi" (MHP) mi olacak?
Bence Memleket Partisi tutar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA