Ülkelerindeki iç savaştan kaçıp Türkiye'ye sığınan Suriyeliler, arkaik milliyetçi söylemle yolunu bulanlara can suyu verdi. Yıllarca Kürtler ya da gayrimüslimler üzerinden yürüttükleri ırkçılıklarını, daha geniş taban bulan Suriyeli düşmanlığına tahvil ettiler.
Eskiden Güneydoğu'daki kaçak elektrik kullanımını ırksal özelliklere bağlayıp diğer bölgelerdeki yoksulları kışkırtmak modaydı. Şimdilerde ise Suriyelilere tanındığını iddia ettikleri ayrıcalıklar üzerinden nefret söylemini pompalıyorlar.
Suriyeliler üniversiteye sınavsız giriyorlarmış. Her birine özel sağlık sigortası yapılıyormuş. Her ay asgari ücret kadar maaş alıyorlarmış. Ticaret hayatına girerlerse de vergiden muaf tutuluyorlarmış. Daha neler neler...
Bu saçmalıklara anında gelen yalanlamaları geçtim... Bir siyasal iktidarın böyle bir yükü (4 milyon insandan bahsediyoruz) ne için göze alacağına dair basit bir muhasebe bile bu iddialara gülüp geçmek için yeterli.
Ne var ki kazancıyla özendiği hayat arasındaki uçurumu kendine değil "koşullara" bağlamaya hevesli melankoliklerin sayısı Türkiye'de de Suriyelilerden az değil.
Ekonomik kaygılarla cilalanmış bu "sıradan faşizmin" alıcısı da bol yani.
***
Eski
MHP'li şimdilerde ise İYİ Parti'li olan
Ümit Özdağ bu pazarın önde gelen tüccarlarından.
Geçen gün de attığı
"Suriyelilerin araçları ücretsiz muayene ediliyor" tweet'iyle sosyal medyayı kilitledi.
İddia anında yalanlandı ancak gençler artık Özdağ için bir saplantıya dönüşen yabancı düşmanlığını fena tiye aldılar. Yazarken bile güldüğüm birkaç tweet'e bakalım, neşemiz yerine gelsin.
Ümit Özdağ:
"
AKP Suriyeliler için korona aşısını bulmuş."
"Suriyeliler hiç dolaşmadan
park yeri bulabiliyorlarmış."
"Ahmet Özal bana babamı Suriyeliler öldürdü dedi."
"Suriyelilere bütün max
çubuklarından bedava
çıkıyor."
;"Suriyeliler, liraları dökülmeden Muratgilin damından atlayabiliyorlarmış."
Açın bakın
daha neler neler
var sosyal medyada...
***
Özdağ'ın yerel seçimlerde Fatih'teki Suriyelileri kovmayı vaat eden Kıbrıslı
İlay Aksoy'la giriştiği "hoş rekabette" bir adım öne geçtiğini söyleyebiliriz.
Ama benim asıl merak ettiğim, Suriyeliler başta olmak üzere, Özdağ'ın yabancılardan komik duruma düşecek kadar nefret etmesinin
psikolojik sebepleri?
Zira dün
ev sahibimiz Ümit Bey yalan haber yaydığını
kabul ederken bile hala
hakkında yapılan esprilerdeki
"Suriyeli kokusunun" izini sürüyordu:
"Aktrollere Suriyeli trollerin eklendi. Türkçe'de
'Dağdan gelip bağdakini kovmak' diye bir deyim vardır. Bu Suriyeli troll hesapları uyarıyorum, haddinizi ve misafirliğinizi bilin."
Psikiyatrlar, böylesine köklü ve derin nefret durumlarında bireyin hedefinin kendisi olduğu konusunda hemfikirler.
Özdağ'ın biyografisine baktım, babasının sürgün edildiği
Tokyo'da doğduğu yazıyor.
Bence
genetik bir araştırma daha sağlıklı sonuçlar verecektir.
Bildiğiniz üzere benim için
kimin daha önce geldiğinin zerre kadar önemi yok. "Gelen gider, konan göçer."
Ama Özdağ için bu soy sop meselelerinin hayati önemde olduğu ortada. Elinde bir test varsa açıklasa da öğrensek.
Hakikaten Suriye ile Suriyelilerle gerçek meseleniz ne Ümit Bey?